SEÇİLECEK VEKİLLER NEDEN ŞEHRİMİZDE YAŞAYAN İNSANLAR OLMASIN?
Her seçim zamanı gündeme getirilir, halkın büyük bir isteği olarak belirtilir. Her nedense; Genel merkez yöneticileri, karar verme merciindeki insanlar; bu tür değerlendirmeleri, göz ardı ederler. Dikkate almazlar. Ondan sonra; olabilecek kötü sonuçları değerlendirme adına; toplantı üzerine, toplantı yaparlar. Hatayı, nerede yaptık? deyip, yanlışı bulup, telafi etme yoluna gitmezler. Yeni seçim zamanı gelir, uygulama aynı... ARTIK, Sivas olarak; bu tür yaklaşımın sona ermesini istiyoruz. Sonuçta getirip aday gösterdiğiniz insanlar; Mecliste; farklı şeyler yapmadıklarına göre; Aynen, buradan seçilecek vekil arkadaş gibi, görev üstleneceklerine göre; Memleketimizin bağrından yetişmiş, hayatının nerede ise; tamamını burada geçirmiş arkadaşları vekil olarak görmek istiyoruz. SÖZÜN ÖZÜ BUDUR...
Sözde; Parti merkezleri; kendilerine göre, bir takım çalışmalar, yaparlar. Her nedense; o yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlara göre; değil de; Kendi kişisel, kurumsal değerlendirmelerinin sonuçlarına göre; adayları belirlerler. O zaman, adama sormazlar mı? Bu kadar araştırmayı, temayül yoklamasını, vatandaşlarla anket değerlendirilmesinde bulunulmasını, niye yaptınız? diye.... Temayülün ne olup olmadığını; kamuoyu araştırmalarının önemini, halk tabanına yönelik saha çalışmalarının, sonuçlarının değerlendirilmesini; Partilerin Genel Başkanları, yönetimleri, o yapılan çalışmaların sonucuna göre; karar vererek; o yaptıkları çalışmaların; vekil seçme konusunda; işe yaradığını, ispat etmeliler. Nasıl? Kısmen de olsa; parti tabanının sesine kulak vererek…
Aday, adayları ise; kendilerini tanıtacakları bu kısa dönemde; iletişim araçlarını ve yerel medyanın her türlü araçlarını kullanarak; hem parti delegelerine, hem seçmen tabanına kendilerini tanıtmaları gerekir. Kısacası; kimi aday adaylarını halkımız tanımıyor. O açıdan bakınca; yerel medya unsurlarını kullanmak, mutlaka gereklidir. Hatta, kimilerini seçilecek partinin, teşkilatları bile; tanımıyor. Geçmişte; bunun örneklerini çok gördük.
Demokrasimiz açısından, en önemli unsurun; halkın değerlendirmesi olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Seçilecek vekiller için; makamların geçici olduğunu hatırlatmaya, gerek yoktur. Bu dönemden önceki vekillerin, nerede olduklarını sorgulamak, yeter. Her zaman bir söz vardır: Mahkeme kadıya mülk değildir, derler. Unutmayalım insan en değerli varlıktır. O anlamda bir ozan ‘’kim de ne var, kim bilir? Der. Vekil adaylarının; mutlaka tüm hal ve davranışlarına dikkat etmeleri, gerekir. Halkın içerisinde olmak, böyle bir şeydir. O nedenle; insana değer vermek, tepeden bakmamak, insan olduğu için sevmek, mümkün olduğunca herkese saygı duymak, herkesin görüşünü almak, insan ayırt etmemek, insanlara kendilerini tanıtıp, fikirlerini almak… Bunlar, insanlar tarafından dikkatle takip edilen, davranış biçimleridir. Siz, eğer, daha sayamadığımız bu davranışlardan herhangi birini yapıyorsanız; o davranışlar, sizin aynalarınız gibi olur. İnsanlar o davranışlarınıza bakarak değerlendirme yaparlar, yapacaklardır...
Kimi adaylar, geçmiş seçim zamanlarında olduğu gibi STK ların kapılarında, dolanıp duruyorlar. Bence, yanlış bir hareket. Hiç kimse; STK Başkanı, yöneticisi; şu siyasi partiyi, yahut şu adayı destekleyin, dedi. Biz de onun için; o adayı, yahut siyasal partiyi destekleyeceğiz, demez. Öyle bir baskı unsuru; demokratik anlayışa da; terstir. O nedenle; aday, adayları kendilerini, çalışıyormuş gibi, gösterip; kahvaltı, kahvaltı dolanıp; STK lardan yardım istemesinler. Boşuna bir davranıştır. Eğer, STK lar da, bu konuda; ciddi ve samimi iseler; çıksınlar, bizim tercihimiz falan adaydan yanadır, falan siyasi partiden yanadır, diye belirtsinler. Hatta; bu tercihlerini; kendilerini kahvaltıya davet edip, kendisine destek isteyen aday, adayının; yüzüne söylesinler. Bence en dürüst, davranış bu olur. Yoksa; göstermelik toplantılar; insanları aldatmaktan başka bir şeye yaramaz...
Parti teşkilatları, her zaman olduğu gibi; bu işin mutfağını hazırlayan insanlardır. Koşan, koşturan, yorulan, yönlendiren, mücadele eden ve hepsinden önemlisi; her zaman orada olan ve o, çizgide kalan insanlardır. Bazen; bazı vekil adayları gibi; sık, sık saf değiştiren insanlar, değillerdir. O nedenle; onlara sorsanız? Memleketinde yaşayan insanlarından birisinin, vekil olmasını en çok onlar ister. Bu arkadaşlar; demokratik mücadelenin görünmeyen, vefalı kahramanlardır. Selam olsun onlara... o nedenle; fikirlerine, görüşlerine; değer verilmesi ziyadesiyle, onları memnun eder. Zaman içerisinde; kimler gelmiş, kimler geçmiştir. Bir zaman vekil olan adamlar; o siyasi partilerin yerlerini ve yollarını bilmezler iken; bu fedakar kahramanlar; siper bekler gibi, yerindedirler ve aynı görevlerine; ister aktif yönetici olsun, ister pasif durumda olsun; aynı heyecan ve aynı yüreklilikle devam ederler. O NEDENLE; BU İNSANLARIN FİKİRLERİNE SAYGI DUYMAK ZORUNDASINIZ...
Tüm fedakar partililere demokrasimiz adına teşekkür ediyorum. Sizler; gelip, geçen insanların değerlendirmelerine bakmayın. Demokrasimizin temel ögeleri sizlersiniz. Hep böyle kalın, yürekle çalışın. Birileri takdir eder. Birileri kendi vefasızlıklarını ortaya koyarlar. O davranışlarda; onların gerçek yüzünü gösterir… Demokrasinin gerçek kahramanları, sizlersiniz… TEKRAR SİZLERE selam olsun.., fikirleriniz genel merkezleriniz tarafından; ciddiye alınsın... UMARIM, bu dönem; sözünüze itibar edilmenin, mutluluğunu yaşarsınız...
SEÇİLECEK VEKİLLER NEDEN ŞEHRİMİZDE YAŞAYAN İNSANLAR OLMASIN?
SEÇİLECEK VEKİLLER NEDEN ŞEHRİMİZDE YAŞAYAN İNSANLAR OLMASIN? Her seçim zamanı gündeme getirilir, halkın büyük bir isteği olarak belirtilir. Her nedense; Genel merkez yöneticileri, karar verme merciindeki insanlar; bu tür değerlendirmeleri, göz ardı ederler. Dikkate almazlar. Ondan sonra; olabilecek kötü sonuçları değerlendirme adına; toplantı üzerine, toplantı yaparlar. Hatayı, nerede yaptık? deyip, yanlışı bulup, telafi etme yoluna gitmezler. Yeni seçim zamanı gelir, uygulama aynı... ARTIK, Sivas olarak; bu tür yaklaşımın sona ermesini istiyoruz. Sonuçta getirip aday gösterdiğiniz insanlar; Mecliste; farklı şeyler yapmadıklarına göre; Aynen, buradan seçilecek vekil arkadaş gibi, görev üstleneceklerine göre; Memleketimizin bağrından yetişmiş, hayatının nerede ise; tamamını burada geçirmiş arkadaşları vekil olarak görmek istiyoruz. SÖZÜN ÖZÜ BUDUR... Sözde; Parti merkezleri; kendilerine göre, bir takım çalışmalar, yaparlar. Her nedense; o yapılan çalışmalardan çıkan sonuçlara göre; değil de; Kendi kişisel, kurumsal değerlendirmelerinin sonuçlarına göre; adayları belirlerler. O zaman, adama sormazlar mı? Bu kadar araştırmayı, temayül yoklamasını, vatandaşlarla anket değerlendirilmesinde bulunulmasını, niye yaptınız? diye.... Temayülün ne olup olmadığını; kamuoyu araştırmalarının önemini, halk tabanına yönelik saha çalışmalarının, sonuçlarının değerlendirilmesini; Partilerin Genel Başkanları, yönetimleri, o yapılan çalışmaların sonucuna göre; karar vererek; o yaptıkları çalışmaların; vekil seçme konusunda; işe yaradığını, ispat etmeliler. Nasıl? Kısmen de olsa; parti tabanının sesine kulak vererek… Aday, adayları ise; kendilerini tanıtacakları bu kısa dönemde; iletişim araçlarını ve yerel medyanın her türlü araçlarını kullanarak; hem parti delegelerine, hem seçmen tabanına kendilerini tanıtmaları gerekir. Kısacası; kimi aday adaylarını halkımız tanımıyor. O açıdan bakınca; yerel medya unsurlarını kullanmak, mutlaka gereklidir. Hatta, kimilerini seçilecek partinin, teşkilatları bile; tanımıyor. Geçmişte; bunun örneklerini çok gördük. Demokrasimiz açısından, en önemli unsurun; halkın değerlendirmesi olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Seçilecek vekiller için; makamların geçici olduğunu hatırlatmaya, gerek yoktur. Bu dönemden önceki vekillerin, nerede olduklarını sorgulamak, yeter. Her zaman bir söz vardır: Mahkeme kadıya mülk değildir, derler. Unutmayalım insan en değerli varlıktır. O anlamda bir ozan ‘’kim de ne var, kim bilir? Der. Vekil adaylarının; mutlaka tüm hal ve davranışlarına dikkat etmeleri, gerekir. Halkın içerisinde olmak, böyle bir şeydir. O nedenle; insana değer vermek, tepeden bakmamak, insan olduğu için sevmek, mümkün olduğunca herkese saygı duymak, herkesin görüşünü almak, insan ayırt etmemek, insanlara kendilerini tanıtıp, fikirlerini almak… Bunlar, insanlar tarafından dikkatle takip edilen, davranış biçimleridir. Siz, eğer, daha sayamadığımız bu davranışlardan herhangi birini yapıyorsanız; o davranışlar, sizin aynalarınız gibi olur. İnsanlar o davranışlarınıza bakarak değerlendirme yaparlar, yapacaklardır... Kimi adaylar, geçmiş seçim zamanlarında olduğu gibi STK ların kapılarında, dolanıp duruyorlar. Bence, yanlış bir hareket. Hiç kimse; STK Başkanı, yöneticisi; şu siyasi partiyi, yahut şu adayı destekleyin, dedi. Biz de onun için; o adayı, yahut siyasal partiyi destekleyeceğiz, demez. Öyle bir baskı unsuru; demokratik anlayışa da; terstir. O nedenle; aday, adayları kendilerini, çalışıyormuş gibi, gösterip; kahvaltı, kahvaltı dolanıp; STK lardan yardım istemesinler. Boşuna bir davranıştır. Eğer, STK lar da, bu konuda; ciddi ve samimi iseler; çıksınlar, bizim tercihimiz falan adaydan yanadır, falan siyasi partiden yanadır, diye belirtsinler. Hatta; bu tercihlerini; kendilerini kahvaltıya davet edip, kendisine destek isteyen aday, adayının; yüzüne söylesinler. Bence en dürüst, davranış bu olur. Yoksa; göstermelik toplantılar; insanları aldatmaktan başka bir şeye yaramaz... Parti teşkilatları, her zaman olduğu gibi; bu işin mutfağını hazırlayan insanlardır. Koşan, koşturan, yorulan, yönlendiren, mücadele eden ve hepsinden önemlisi; her zaman orada olan ve o, çizgide kalan insanlardır. Bazen; bazı vekil adayları gibi; sık, sık saf değiştiren insanlar, değillerdir. O nedenle; onlara sorsanız? Memleketinde yaşayan insanlarından birisinin, vekil olmasını en çok onlar ister. Bu arkadaşlar; demokratik mücadelenin görünmeyen, vefalı kahramanlardır. Selam olsun onlara... o nedenle; fikirlerine, görüşlerine; değer verilmesi ziyadesiyle, onları memnun eder. Zaman içerisinde; kimler gelmiş, kimler geçmiştir. Bir zaman vekil olan adamlar; o siyasi partilerin yerlerini ve yollarını bilmezler iken; bu fedakar kahramanlar; siper bekler gibi, yerindedirler ve aynı görevlerine; ister aktif yönetici olsun, ister pasif durumda olsun; aynı heyecan ve aynı yüreklilikle devam ederler. O NEDENLE; BU İNSANLARIN FİKİRLERİNE SAYGI DUYMAK ZORUNDASINIZ... Tüm fedakar partililere demokrasimiz adına teşekkür ediyorum. Sizler; gelip, geçen insanların değerlendirmelerine bakmayın. Demokrasimizin temel ögeleri sizlersiniz. Hep böyle kalın, yürekle çalışın. Birileri takdir eder. Birileri kendi vefasızlıklarını ortaya koyarlar. O davranışlarda; onların gerçek yüzünü gösterir… Demokrasinin gerçek kahramanları, sizlersiniz… TEKRAR SİZLERE selam olsun.., fikirleriniz genel merkezleriniz tarafından; ciddiye alınsın... UMARIM, bu dönem; sözünüze itibar edilmenin, mutluluğunu yaşarsınız...
Ekleme
Tarihi: 30 Ağustos 2015 - Pazar
SEÇİLECEK VEKİLLER NEDEN ŞEHRİMİZDE YAŞAYAN İNSANLAR OLMASIN?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.