SÜPER LİG 21. HAFTA
Sivas Spor zirve tırmanışına; devam etmektedir. Son dakilardaki, anlamsız hatalar, heyecanlar, faul yapmalar; az kalsın, sonucu etkiliyordu. Ziya'nın birinci fauldaki gereksiz müdahelesi sonrası aldığı sarı kart; pahalıya mal oldu. Elinize fırsat geçtiği zaman; daha fazla gol atacaksınız. İkinci golden sonra; son vuruşlarda, beceriksizlikler ve bencillikler ortaya çıktı.
Tebrikler topçulara. Özellikle Kone' ye. Derslik bir gol attı. Mücadele etti. Koştu, yoruldu. Takım oyunu saahada uygulandığı zaman; keyif veren bir görünüm ortaya çıkıyor. Üstelik, son dakikalardaki; anlamsız tedirginlik ortadan kalkıyor. SON DAKİKALARDA, Ne zaman top rakip takıma geçince; Muhammet bile; kendi yarı alanımızın yarısına kadar geri çekildi. Rakip istediği gibi organize ataklar yaparak; bizi bunalttı. Golü de, buldu. Az kalsın, beraberlik golünü de; atıyordu.
Federasyonun son yabancı oyuncu kararı alındığı zaman; takımlar borç batağına düşecekler, diye belirtmiştik. Öyle de, oldu. Takımlar nerede ise; battı. Herkes, har-vurup, harman savurdu. Mali sıkıntısı olmayan kaç takım var? Bu gerçeği nasıl göremeyiz? Bu gerçek ortada iken; GS Maçı sonrası Fatih Hocanın dediklerine katılmıyorum. Hangi başarıları yabancı sporcu serbestliği çıktığından beri; kazandık? Bu sene bile, şampiyonlar liginden elenmediler mi? Hani nerede başarı? Bu sözler ve icraatlar, Türk futbolunu bitiriyor.
Aslında anlı-şanlı hocaların bol yabancı ağırlıklı topçuların sahada olduğu takımların başında; başarı hikayelerini dinlemek yerine; daha az paralarla krulmuş genç ve dinamik, kendi çocuklarımızın elde ettikleri; başarı hikayelerini dinlemeyi tercih ederiz. İşte O, zaman büyük hoca, diyebilirim. Alkışlarım. Kısacası hazır yetişmiş elemanlardan oluşan takımları; herkes yönetir. İş, yeni- yeni genç elemanları takımlara kazandırmaktır. Onlarla başarı elde etmektir. Hani alt yapılardan yetişmiş kaç tane topçun var sahada? Yoktur... O, halde ne konuşuyorsunuz? O takımıların başında başka birisi de; olsa; aşağı-yukarı aynı başarıyı elde eder. Bu konuda Samet Hocayı, Ünal Hocayı tebrik ediyorum. Böyle gider ise;Türk futbolunun kazanacağı ne vardır?
Bu gidişle, sıfır...
Bu kadar harcanan paralara, tesislere, imkanlara, rağmen; sıfır...
Bugün Türk olup, Avrupa liglerinde top koşturan onlarca insanımız var. Bunlar neden başarılı oluyor? Suçu ve hatayı kendimizde arayacağımız yerde; başarı kazanmayı başka, başka sebeoplere yüklemek; sorumluluktan ve üzerine yük almaktan kaçmaya benzer.
VAR Sisteminden ümitli idik. Bir şeyi unutmuşuz; kararı veren yine insanımız imiş. GS-TRABZON Maçından sonra; bunu bir kez daha öğrendik. Elektronik imkanlara rağmen; insanın gözü göre, göre; nasıl bir ters yönde karar verebilir. Bu görüntüleri; insanın göre, göre yanlış kararlar verebileceğini ispatlamak için, ders konusu olarak; anlatılması gerekir. Söylenecek söz bulamıyorum. VAR' daki hatalar zinciri; hata olmaktan çıkmıştır. Acilen tedbir alınmalıdır.
Trabzon Spor, gençlerini; verdikleri mücadeleden ve oynadıkları oyundan dolayı; tebrik ediyorum. Keşke, aynı tebriği; rakip takımın çalıştırıclarından da; alsalardı.
Başak Şehir, tökezledi. Her ne kadar Abdullah Hoca, kaybettiğimiz bir şey yoktur. Diyorsa da; ya sahada olanı görmüyor, yahut gördüğü halde; teselli konuşması yapıyor. Bazı topçular sahada misafir gibi, idiler. Kaptırılan top, mücadele onlar için; hiç bir anlam taşımıyordu. Egemen'in hırsını Hocanın oyuncularında göremedik.
Fenerbahçe, kaybetti. Söyleyecek söz bulamıyorum. Çünkü, sahada ne oyun, ne organize, ne hırs, ne mücadele azmi vardı...
BJK, Burak ile kazandı. maçtan çok, Şenol Hoca ve Milli takım çalıştırıcılığı gündemde idi. Bursa Spor genç kadrosu ile; lige renk katıyor. Tebrikler. Bir yanda milyon dolarlık adamlar. Bir yanda; amatör ruhlu gençler. Keşke bu manzara, tüm takımlarımızda görünür olsa idi.
Bugün maçlardaki en önemli amaç; yöneticiler ve çalıştırıcılar açısından; günü kurtarmak olarak, gözükmektedir.
Konya- Malatya yenişemedi. Bir Anadolu, mücadelesi izledik. Her ikisine de; tebrikler.
Göztepe haftalar sonra, üç puanla tanıştı...
Rize, frene bastı. Antalya, puanı kaptı...
Ankara Gücü nefes aldı. Kasımpaşa, dibe doğru yuvarlanıyor...
Gelecek haftalarda, alt sıralardaki takımların kendi aralarında yapacakları maçlar; kıran kırana geçecektir. Kaybedilen her puan, dibe doğru iniş, demektir.
Avrupa kupalarında maça çıkacak takımlara; başarılar...
Milli Takım çalıştırıcılığı, yabancı işgalinden kurtulacak mı; gelecek haftalarda göreceğiz.
GS maçındaki yönetiminden dolayı; hakeme nasıl bir uyarı gelecek merak ediyoruz. Ayrıca Japon futbolcunun hareketi nasıl değerlendirilecek?
Merkez hakem kurulu ve Federasyonun alacağı kararlar merak konusudur.
Hakem hatalarının az olduğu, seyir zevki yüksek maçlar izlemek dileğiyle...