Çoğunlukla yıkılan hayatların ortak nedeni ekonomik sorunlar, uyuşturucu,  alkol, saygısızlık ve şiddettir. Daha sonra aldatmalar gelmektedir. Karşılıklı anlaşmalarda öncelikle kişiler ne olursa olsun birbirlerine saygı göstermelidir.  Her insan bir bireydir. Çocuklardan gençlere, yetişkinlerden yaşlılara. Herkesin seçme seçilme ve düşünme, karar verme hakkı vardır.  Her birey saygıyı hak eder.  Kişiler birbirini sevmeseler de birbirlerine saygı göstermek zorundalar. Dünyanın neresinde olursa olsun işin içine alkol, uyuşturucu,  saygısızlık ve şiddet var ise eğitimin, kültürün hatta çalışan çalışmayan sosyal kesim adı altında elit tabaka da bile geçimsizliğin ve boşanmaların tek nedeni aldatmaların da sebebidir. Aile parçalanmaları, Terk etmeler, şiddet ve cinayetler. Alkollü insan ve uyuşturucunun herhangi biri türünü de kullanıyor ise ne yaptığını ne söylediğini bilmez. Davranışlarına hâkim olamaz. Kendine gelince ise hatırlamaz. Alkol kediyi aslan yapar.  Merdi susturur, namerdi konuşturur. Diye boşuna dememişler. Her sözde bir tecrübe var. Atasözlerimiz Bir şeylerin yaşanmış tecrübelerin belgesidir. İnsanlar alkole bir şeylerden kurtulmak, unutmak için başladıklarını söylerler. İçip sızdıktan sonra hiçbir şey hatırlamadıklarını, ama kendilerine geçici zevk, cesaret verdiğini anlatırlar.  Kendilerine gelince ise hiçbir şeyin değişmediğini, her şeyin kaldığı yerden devam ettiği hatta sorunlar daha da çoğalmış olduğunu söylerler.  Bir kere alıştın mı bırakamıyoruz diyorlar. Bu da irade meselesi tabi ki. Kişi öncelikle kendine zarar veriyor. Sonra eşine çocuklarına ve yakınlarına en son çevrelerine. Bu şekilde yıkılan yuvalar, ortada kalan çocuklar işlenen suçlar artar gider.  Yuvalar yıkılır. Çocuklar sorunlu yetişir. Kendilerine güveni kalmaz. Evden kaçan çocuklar, evini terk eden kadınların sayısı artmaktadır.  Evden kaçan genç kızlar ve erkek çocuklar sonunu bilmedik bir kuyuya, çöle düşerler. Genellikle aile içinde yaşanan maddi sıkıntılardan, geçimsizliklerden, aile içi şiddet ve kavgalardan biraz daha rahat hayat sürdürmek ve kurtulmak adına hiç tanımadığı bir okyanusa yelken açmalarına hatta boğulmalarına sebep oluyor.  Bunun sonucunda telafi edilemeyecek büyük yaralar açılıyor hayatlarında. Genellikle Kadınlarımız çocukları için el arı düşman koru diye sineye çekerler. Her şeye çocukları için katlanıyorlar.  Ne kadar güzel bir söz el arı düşman koru. Yani elden utanmak. Nereye kadar sabredebilir dayanabilir ki. Bir yerde bitiyor.  Sonuçları ise her zaman ki gibi çocukları etkiliyor.   Bazı Kadınlarımız âşık ise bütün sıkıntılara sabreder, geçer düzelir diye bekler.  Ama aşkı biterse saygı ve sevgisi de kalmaz. Bu durumda ne olursa olsun çeker gider.  Bazen bu gidişler öylesine sessiz olur ki yüreğinde kimsenin duymadığı bir sızıyla gider. Sevdiğinin hayatından.  İnsana okumak görgü ve alçak gönüllülük kazandırmalıdır. Ama söz vardır ki okumakla adam olunmuyor. Hayat öyle enteresan ki hayatınız boyunca bir insanı yaşayarak sevebildiğiniz gibi,  yaşayarak ta nefret edebilirsiniz.  Nasıl bir secim yaparsanız seçiminizin bedelini iyi veya kötü ödeyerek yaşarsınız.  Fatura her zaman kendinize kesilir.