pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Orhan ARSLAN
Köşe Yazarı
Orhan ARSLAN
 

İSTANBUL SİVAS GÜNLERİ

İSTANBUL SİVAS GÜNLERİ Bu yıl yedincisi düzenlendi, emeği geçen herkesten ALLAH razı olsun... Bu günler; Gurbetteki Sivaslıların, bayram günleridir. Öncelikle, o etkinliğe katılan insanların gözleri; etrafta hep tanıdık arar. Kavuşma, konuşma, hasret giderme, hal hatır sorma, ileride buluşmak için, akitleşme; bu günlerin vazgeçilmez manzaralarıdır. Ortalığı bir heyecan kaplar. Sevinç yumağı olmuş insanlar, coşkulu bir şekilde; geçen her anın tadını çıkarmak istemektedirler. Etkinlik alanına giren bir insan; öncelikle etrafında konuşabileceği, kucaklaşabileceği; bir tanıdık arar. Gözler, heyecanla etrafa bakmaktadır. İşte, birini bulduğu zaman; O, andır... İfade edilemez... Gözler buğulanır... Anılar canlanır... İnsanlar konuştukça, aralarında geçen bir ortak noktayı bulma çabası oluşur. Bu kimi zaman ortak bir tanıdık, kimi zaman ortak bir mekandır. Ortak bir hatıra; alır insanları; çoookkkk uzak yerlere götürür... Hafızalar; insanları, zamanın derinliklerine çeker. Amma, ne derinlik... Burada bu günlerin amacından, yapılması gereken çalışmalarından, ileride atılması gereken adımlarından; bahsetmeyeceğim. Buna yönelik açıklamalar, yorumlar; yeteri kadar yerel TV lerde gündeme taşındı. Herkes, kendine göre fikrini söyledi. Söylemeye ve beklentilerini ifade etmeye devam ediyorlar. Benim gündemimde; insanımızın buluşması, kavuşması var. Ben bunun gerekli olduğuna inanıyorum. Diğer konular; zamanla her alanda ifade edilmektedir. İnsanlar, Yıllar, yıllar sonra; kavuşmaktadırlar. Bir tatlı söz, bir manalı bakış, candan bir gülümseme, çok şey ifade etmektedir. Anlayan insanlar için; bunun değeri çok fazladır. Anlamayan insanlara, sözümüz yoktur. Söylenen bir türkünün, oynanan bir halayın, gösterilen; O, yöreye ait bir belgenin, fotoğrafın anlamının; neyi ifade ettiğini; Orada O, anı yaşayarak, duygulananlara sormak lazım. Yalınlık, gösterişten uzak olma, sadelik, doğal davranışlar; bu günlerin özelliğidir, öyle olmak zorundadır. Bunun dışındaki tüm davranışlar; sırıtmaktadır. Bir vücuda yabancı olan unsur gibi; kabul görmemektedir. Birilerinin peşinde koşarak; her karede yer alma çabası, en önde ben varım atılganlığı; bu günlerin teması olamaz ve olmamıştır. O tür davranış içerisinde olanlar; sadece kendilerini kandırmaktadırlar. Bu günlerin özüne yakışmamaktadır. Dağın, dağa kavuşması gibi; yıllar sonra insanın, bir insanla kavuşmasını sağlayan bu günün anlamı, o nedenle; çok büyüktür. O anda yapılan dualar, sebep olanlara yönelik temenniler; Bu işle uğraşanlara verilecek, en güzel hediyedir. Bundan daha üstün bir değerlendirme olabilir mi? Buluşma yerindeki park sorununun halledilmiş olması, Lavabo ve Tuvalet ihtiyacının giderilmiş olması; gelecek yıllarda bu katılımın daha fazla olacağı anlamına gelir. Bazı aksaklıklar; yönetenler tarafından incelenerek; gelecek yıllarda ortadan kaldırılabilir. Ancak, insanın olduğu her yerde; mutlaka yeni sıkıntılar, oluşacaktır. Bu normaldir. Kusursuzluk; insana ait, özellik değildir. Kabullenmek, normal karşılamak gerekir. Bir Milyona varan insanı ağırlamak, kolay değildir. Özelde çok duygulandığımı ifade etmeliyim. Etkinliği omuzlayan insanlarımız; yıllar, yıllar öncesinde, Bir okul çatısı altında birlikte olduğumuz, kardeşlerimizdi. Biz; Hoca, öğrenci ilişkisinden çok; Bir kardeş, dost, arkadaş olarak gördüğümüz, bu insanları; Şimdi bir çadır altında; Organizeyi yapan, katılan, yürüten insanlar olarak, görmek; beni çok duygulandırdı. Başta, Organizatör Mehmet Genç olmak üzere, Her yıl Hafik standında görev yapan Yahya Yıldırıma kadar, her birini ayrı, ayrı tebrik ediyorum. Başarılarının daim olmasını diliyorum. Arkadaşlar; Bizim isimlerimizi, hocamız yazmamış diye üzülmeyin. O çadırın altında o kadar, çoktunuz ki; hepinizi yazmam, benliğimizi öne çıkarır endişesini taşıdım. Hepinizi, Oralarda ziyaret ettim. Hepiniz, bunu çok iyi biliyorsunuz. Allah, cümlenizden razı olsun... Benim duygularımı ifade etmem zor. Sadece, karşılaştığımız, diğer bazı insanların şu sözü söylemesi yeter. '' Bu arkadaş da mı; eğitim yıllarınızdaki dostlarınızdan?'' Evet, işte beni mutlu eden manzara budur... Bunun tarifini, yaşayanlar bilir. İfade etmek, çok zordur. İyi ki; varsınız... Hep var olunuz... Başarılarınız, daim olsun... Memleketin baharında açan çiçekler gibi olacaksınız, demiştim. Bugün O, çiçeklerin, güllerin arasında kendimi hissettim. Her birinizin kokusu ve rengi farklı, farklıdır. İsimleriniz gönlümde saklıdır. Allah hepinizden razı olsun... İşte benim için; bu günlerin en önemli özelliği bu idi. Bunu yazmak zorunda kendimi hissettim... Gelecek yıllarda; buluşmak dileğiyle; tekrardan bu günlerin oluşmasında; emeği geçen herkesi tebrik ediyorum... Hepinizden ALLAH razı olsun... Sivas için, Sivaslı için; daha güzel günlere...
Ekleme Tarihi: 18 Ekim 2016 - Salı

İSTANBUL SİVAS GÜNLERİ

İSTANBUL SİVAS GÜNLERİ
Bu yıl yedincisi düzenlendi, emeği geçen herkesten ALLAH razı olsun...
Bu günler; Gurbetteki Sivaslıların, bayram günleridir. Öncelikle, o etkinliğe katılan insanların gözleri; etrafta hep tanıdık arar. Kavuşma, konuşma, hasret giderme, hal hatır sorma, ileride buluşmak için, akitleşme; bu günlerin vazgeçilmez manzaralarıdır. Ortalığı bir heyecan kaplar. Sevinç yumağı olmuş insanlar, coşkulu bir şekilde; geçen her anın tadını çıkarmak istemektedirler.
Etkinlik alanına giren bir insan; öncelikle etrafında konuşabileceği, kucaklaşabileceği; bir tanıdık arar. Gözler, heyecanla etrafa bakmaktadır. İşte, birini bulduğu zaman; O, andır... İfade edilemez...
Gözler buğulanır... Anılar canlanır... İnsanlar konuştukça, aralarında geçen bir ortak noktayı bulma çabası oluşur. Bu kimi zaman ortak bir tanıdık, kimi zaman ortak bir mekandır. Ortak bir hatıra; alır insanları; çoookkkk uzak yerlere götürür... Hafızalar; insanları, zamanın derinliklerine çeker. Amma, ne derinlik...
Burada bu günlerin amacından, yapılması gereken çalışmalarından, ileride atılması gereken adımlarından; bahsetmeyeceğim. Buna yönelik açıklamalar, yorumlar; yeteri kadar yerel TV lerde gündeme taşındı. Herkes, kendine göre fikrini söyledi. Söylemeye ve beklentilerini ifade etmeye devam ediyorlar.
Benim gündemimde; insanımızın buluşması, kavuşması var.
Ben bunun gerekli olduğuna inanıyorum. Diğer konular; zamanla her alanda ifade edilmektedir.
İnsanlar, Yıllar, yıllar sonra; kavuşmaktadırlar. Bir tatlı söz, bir manalı bakış, candan bir gülümseme, çok şey ifade etmektedir. Anlayan insanlar için; bunun değeri çok fazladır. Anlamayan insanlara, sözümüz yoktur.
Söylenen bir türkünün, oynanan bir halayın, gösterilen; O, yöreye ait bir belgenin, fotoğrafın anlamının; neyi ifade ettiğini; Orada O, anı yaşayarak, duygulananlara sormak lazım.
Yalınlık, gösterişten uzak olma, sadelik, doğal davranışlar; bu günlerin özelliğidir, öyle olmak zorundadır. Bunun dışındaki tüm davranışlar; sırıtmaktadır. Bir vücuda yabancı olan unsur gibi; kabul görmemektedir.
Birilerinin peşinde koşarak; her karede yer alma çabası, en önde ben varım atılganlığı; bu günlerin teması olamaz ve olmamıştır. O tür davranış içerisinde olanlar; sadece kendilerini kandırmaktadırlar. Bu günlerin özüne yakışmamaktadır.
Dağın, dağa kavuşması gibi; yıllar sonra insanın, bir insanla kavuşmasını sağlayan bu günün anlamı, o nedenle; çok büyüktür. O anda yapılan dualar, sebep olanlara yönelik temenniler; Bu işle uğraşanlara verilecek, en güzel hediyedir. Bundan daha üstün bir değerlendirme olabilir mi?
Buluşma yerindeki park sorununun halledilmiş olması, Lavabo ve Tuvalet ihtiyacının giderilmiş olması; gelecek yıllarda bu katılımın daha fazla olacağı anlamına gelir. Bazı aksaklıklar; yönetenler tarafından incelenerek; gelecek yıllarda ortadan kaldırılabilir. Ancak, insanın olduğu her yerde; mutlaka yeni sıkıntılar, oluşacaktır. Bu normaldir. Kusursuzluk; insana ait, özellik değildir. Kabullenmek, normal karşılamak gerekir. Bir Milyona varan insanı ağırlamak, kolay değildir.
Özelde çok duygulandığımı ifade etmeliyim. Etkinliği omuzlayan insanlarımız; yıllar, yıllar öncesinde, Bir okul çatısı altında birlikte olduğumuz, kardeşlerimizdi. Biz; Hoca, öğrenci ilişkisinden çok; Bir kardeş, dost, arkadaş olarak gördüğümüz, bu insanları; Şimdi bir çadır altında; Organizeyi yapan, katılan, yürüten insanlar olarak, görmek; beni çok duygulandırdı.
Başta, Organizatör Mehmet Genç olmak üzere, Her yıl Hafik standında görev yapan Yahya Yıldırıma kadar, her birini ayrı, ayrı tebrik ediyorum. Başarılarının daim olmasını diliyorum. Arkadaşlar; Bizim isimlerimizi, hocamız yazmamış diye üzülmeyin. O çadırın altında o kadar, çoktunuz ki; hepinizi yazmam, benliğimizi öne çıkarır endişesini taşıdım. Hepinizi, Oralarda ziyaret ettim. Hepiniz, bunu çok iyi biliyorsunuz. Allah, cümlenizden razı olsun... Benim duygularımı ifade etmem zor. Sadece, karşılaştığımız, diğer bazı insanların şu sözü söylemesi yeter. '' Bu arkadaş da mı; eğitim yıllarınızdaki dostlarınızdan?'' Evet, işte beni mutlu eden manzara budur... Bunun tarifini, yaşayanlar bilir. İfade etmek, çok zordur.
İyi ki; varsınız... Hep var olunuz... Başarılarınız, daim olsun... Memleketin baharında açan çiçekler gibi olacaksınız, demiştim. Bugün O, çiçeklerin, güllerin arasında kendimi hissettim. Her birinizin kokusu ve rengi farklı, farklıdır. İsimleriniz gönlümde saklıdır. Allah hepinizden razı olsun... İşte benim için; bu günlerin en önemli özelliği bu idi. Bunu yazmak zorunda kendimi hissettim...
Gelecek yıllarda; buluşmak dileğiyle; tekrardan bu günlerin oluşmasında; emeği geçen herkesi tebrik ediyorum... Hepinizden ALLAH razı olsun...
Sivas için, Sivaslı için; daha güzel günlere...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.