Baharın gelmesi, dolayısıyla, şehrimize gelen gurbetçilerin sayısı artmaktadır. Şehrimizin nüfusu fark edilir şekilde artmıştır. Kavuşma sevinci, hasretlik, özlem duyguları, birbiri ile yarışır hale gelmiştir. Bu atmosfer, isteriz ki; şehrimizde her zaman yaşansın. Birlikteliğin, beraber olmanın hazzına doyum olmaz. Sadece yüreklerde, bir burukluk vardır.Vatan topraklarında olan; çatışmaların, saldırıların burukluğu. KİM NE İSTER? Bu memleketten... Bilinmez... VATANINA İNSANLAR NEDEN İHANET EDER? BİLİNMEZ... TOPRAĞA DÜŞEN SIRA, SIRA YİĞİTLERİN BURUKLUĞU... Sevincin, örtemediği bir burukluk. Onun adı; Dünyanın neresinde olursa olsun; Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı dramdır. Doğu Türkistan'dan başlayarak, Filistin'de son bulan acılar yumağı; BİR KÖŞESİNDEN, ucundan bizi sarsacak kadar, hüzünlendirmektedir... Hem de ne hüzünlendirme...Bu düşünceler içerisinde; şehrin yorgun sokaklarını adımlamak. Yine de; insana başka bir huzur veriyor.Gelenlerin merak ettiği, bir soru da; Sivas Sporun, durumudur. Anlaşılan o ki; ilgilisi, ilgisizi; kimse bu durumdan memnun değildir.Sokaklarda var olan hareketin, canlılığın, yüzlere yansıyan tebessümünü görmemek, mümkün değildir. Özlemle yapılan kucaklaşmalar, hal, hatır sormalar, sohbetler, yudumlanan çaylar; muhabbete ayrı bir zevk katmaktadır. Hani o çocukluk günlerimiz? hani gençliğimiz? hani komşularımız? gibi sorular; kimi zaman özlemle, kimi zaman hüzünle anılmaktadır. Bu soruşturmalar bile; sanki insanlara ayrı bir Dünyadan gelen sıcaklığı hissettirmektedir. O zaman anlıyorsunuz, Yüce Yaratıcının, insanlara bahşetmiş olduğu bu sıcaklığın, önemini. İnsanı en iyi şekilde bilen Yüce Rabbim'e, bizlere böyle bir özellik bağışladığı için sonsuz şükürler olsun. Sokaklardaki insanların farklı, farklı heyecanlar içerisinde; etrafta koşuşturmaları, bir bayram havası içerisine girdiğini, zaten herkese hissettirmektedir. Bu heyecanı en fazla etkileyen faktör, gurbetteki insanların memleketlerine kavuşma sevincidir. Bu kelimelerle ifade edilemeyen, ancak yaşanılarak anlaşılan bir duygudur. Tarif edilemeyen bir duygu selidir. İşte o duygu seli; kilometrelerce uzaklardan memleketine akar, gelir.Doğal olarak, bu tür sevinçlerin yaşanmasının, vazgeçilmez unsuru çocuklardır. Onlar için; kavuşmalar, sevinç yumağı olarak yaşanacak, anlar demektir. İşte o nedenle, insanlar yıllar geçse de hep çocukluk günlerindeki geçmiş zamanı özlerler. Bu özlemin yerini hiç bir şey tutmaz. Belki de; yıllar sonra memleket yollarına kilometrelerce aşıp gelmenin altında yatan sebeplerin, başında; çocukluklarında duydukları bayram gibi geçen günlerin, sevincinin; özlemleri, arayışları vardır. Her sene bu arayışa devam edeceklerdir. Olsun yine de bir başka güzeldir. Memleket hasretini, az da olsa; tatiller sayesinde de; olsa gidermek. Memleket sevgisini bayram gibi yaşamak... Böyle günlerde, memleketini ziyaret ederek; o sevinci; memleket hasreti ile buluşturanlara selam olsun...Selam olsun dağlara, taşlara... Selam olsun toz bulutlu yollara... Selam olsun ayrılık için kalkan kollara... Selam olsun kavuşma sevincini doyasıya yaşayanlara... Kurda, kuşa, sarı öküze, vişne ağacına, pancar tarlasına, patates tarlasına selam olsun... KIR ÇİÇEKLERİNE, MOR MENEKŞEYE, SÜMBÜLLERE, NEVRUZLARA SELAM OLSUN...Vatanımın aziz toprağı; Sultan şehre selam olsun...
ŞEHRİNİ SEVMEK VATANINI SEVMEKTİR
Baharın gelmesi, dolayısıyla, şehrimize gelen gurbetçilerin sayısı artmaktadır. Şehrimizin nüfusu fark edilir şekilde artmıştır. Kavuşma sevinci, hasretlik, özlem duyguları, birbiri ile yarışır hale gelmiştir. Bu atmosfer, isteriz ki; şehrimizde her zaman yaşansın. Birlikteliğin, beraber olmanın hazzına doyum olmaz. Sadece yüreklerde, bir burukluk vardır.Vatan topraklarında olan; çatışmaların, saldırıların burukluğu. KİM NE İSTER? Bu memleketten... Bilinmez... VATANINA İNSANLAR NEDEN İHANET EDER? BİLİNMEZ... TOPRAĞA DÜŞEN SIRA, SIRA YİĞİTLERİN BURUKLUĞU... Sevincin, örtemediği bir burukluk. Onun adı; Dünyanın neresinde olursa olsun; Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı dramdır. Doğu Türkistan'dan başlayarak, Filistin'de son bulan acılar yumağı; BİR KÖŞESİNDEN, ucundan bizi sarsacak kadar, hüzünlendirmektedir... Hem de ne hüzünlendirme...Bu düşünceler içerisinde; şehrin yorgun sokaklarını adımlamak. Yine de; insana başka bir huzur veriyor.Gelenlerin merak ettiği, bir soru da; Sivas Sporun, durumudur. Anlaşılan o ki; ilgilisi, ilgisizi; kimse bu durumdan memnun değildir.Sokaklarda var olan hareketin, canlılığın, yüzlere yansıyan tebessümünü görmemek, mümkün değildir. Özlemle yapılan kucaklaşmalar, hal, hatır sormalar, sohbetler, yudumlanan çaylar; muhabbete ayrı bir zevk katmaktadır. Hani o çocukluk günlerimiz? hani gençliğimiz? hani komşularımız? gibi sorular; kimi zaman özlemle, kimi zaman hüzünle anılmaktadır. Bu soruşturmalar bile; sanki insanlara ayrı bir Dünyadan gelen sıcaklığı hissettirmektedir. O zaman anlıyorsunuz, Yüce Yaratıcının, insanlara bahşetmiş olduğu bu sıcaklığın, önemini. İnsanı en iyi şekilde bilen Yüce Rabbim'e, bizlere böyle bir özellik bağışladığı için sonsuz şükürler olsun. Sokaklardaki insanların farklı, farklı heyecanlar içerisinde; etrafta koşuşturmaları, bir bayram havası içerisine girdiğini, zaten herkese hissettirmektedir. Bu heyecanı en fazla etkileyen faktör, gurbetteki insanların memleketlerine kavuşma sevincidir. Bu kelimelerle ifade edilemeyen, ancak yaşanılarak anlaşılan bir duygudur. Tarif edilemeyen bir duygu selidir. İşte o duygu seli; kilometrelerce uzaklardan memleketine akar, gelir.Doğal olarak, bu tür sevinçlerin yaşanmasının, vazgeçilmez unsuru çocuklardır. Onlar için; kavuşmalar, sevinç yumağı olarak yaşanacak, anlar demektir. İşte o nedenle, insanlar yıllar geçse de hep çocukluk günlerindeki geçmiş zamanı özlerler. Bu özlemin yerini hiç bir şey tutmaz. Belki de; yıllar sonra memleket yollarına kilometrelerce aşıp gelmenin altında yatan sebeplerin, başında; çocukluklarında duydukları bayram gibi geçen günlerin, sevincinin; özlemleri, arayışları vardır. Her sene bu arayışa devam edeceklerdir. Olsun yine de bir başka güzeldir. Memleket hasretini, az da olsa; tatiller sayesinde de; olsa gidermek. Memleket sevgisini bayram gibi yaşamak... Böyle günlerde, memleketini ziyaret ederek; o sevinci; memleket hasreti ile buluşturanlara selam olsun...Selam olsun dağlara, taşlara... Selam olsun toz bulutlu yollara... Selam olsun ayrılık için kalkan kollara... Selam olsun kavuşma sevincini doyasıya yaşayanlara... Kurda, kuşa, sarı öküze, vişne ağacına, pancar tarlasına, patates tarlasına selam olsun... KIR ÇİÇEKLERİNE, MOR MENEKŞEYE, SÜMBÜLLERE, NEVRUZLARA SELAM OLSUN...Vatanımın aziz toprağı; Sultan şehre selam olsun...