Ülkemizde yapılan araştırmalar göre; çeşitli bağımlılıklara alışma çağı gittikçe, düşmektedir. Son  araştırmalar,  bu yaş sınırının 14 düştüğünü gösteriyor. Bu tehlikenin boyutunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Artık, Büyük şehirlerin okul önlerinde tane ile satılan sigaradan, başka her türlü tehlikeli bağımlılık yapan şeyleri bulabiliyorsunuz. Bir de bağımlılık yapan bu ürünlerin gelirlerinin çoğunun terör örgütüne gittiğini düşünürsek, ne kadar zor bir durumla karşı, karşıya olduğumuzu düşünün demektir. Bunlara kaçak sigara gelirlerini de; ekleyiniz... Sigara satılmasına yönelik yasalar; sadece yazılı metinlerde kalıyor...  Uygulama yok, denecek kadar azdır. İçki, konusu ayrıca bir kontrol mekanizması olmalıdır. İnsanlar, bu ihtiyaçlarını umuma açık olan bütün mekanlarda gidermekten çekinmiyorlar... Yasal denetim nerede? Bu işle mücadeleyi sadece kolluk güçlerine bırakmak, yetmez. Toplumun tüm tarafları, bu mücadeleye destek vermek zorundadır. Yeterli yasal destek de; sağlanmalıdır. Cezalar ve yaptırımlar, caydırıcı olmalıdır... Çocuklarımızın geleceği ile oynanması, geleceğimizle oynanması demektir. Devletin bizzat koruması altında olan  çocuklarımızın; aileler tarafından, hatta çevre tarafından, iyi takip edilmesi gerekmektedir. Adam sende, yahut; yok yahu öyle değil, gibi değerlendirmeler; zamanla farkında olmadan bizlere de zarar verebilirler. Bağımlılığın hangi sonuçlara ulaştığı ve insanların hayatını nasıl olumsuz hale getirdiği ortadadır. Bu zarar aynı zamanda ailelerine, çevrelerine ve dolayısıyla topluma, verilen bir zarardır. İşin maddi tarafı da; ayrı bir konudur... Gençlerimizin bu zararlı maddelere ilgisinin özentiden ve rol model olarak aldıkları insanlardan; aşırı şekilde, etkilediklerini unutmamak, gerekir. Bazı dizilerde; dolaylı olarak gündemde tutulmaktadır. Reklamı yapılmaktadır. Bu çok kötü ve tehlikeli bir gidiştir. O, tür yayınlar sürekli denetlenmelidir.  İşte tüm bu gerçekler ortada iken; geleceğimizin zehirlenmesine izin vermememiz gerekmektedir. Herkesin üzerine düşen görevi; titizilikle yapması, şarttır.  Öyle bir görev ki; hiçbir şekilde bunu ihmal etmemeliyiz. Hiç kimse gözünün önünde çocuklarının erimesine, zehirlenmesine razı olamaz. Öğretmenlerin öncelikli görevleri içerisinde olması gerekir. Bunu kendi, kendilerine görev kabul etmeleri lazımdır. Arkadaş ortamı, mutlaka sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Bütün bilgilendirmeler Devletin tüm birimleri tarafından İlköğretimden başlayarak; kademe, kademe ilerleyerek amma; ''her ilerleme de gereğinin yapıldığından emin olunarak'' yapılması gerekmektedir. Tüm Görsel ve yazılı basın kullanılarak; daha çok yayın yapılarak, her zaman gündemde tutmak gerekir. Engelleyici, eğitici, dikkat çekici uyarı metinleri; her alanda afişe edilebilir. Kötü taraflarının gösterildiği eğitici yayınların yapılması lazımdır. Bu yayınlarda özendirici olmamaya dikkat etmek gerekir. Zararlarının anlatıldığı kısa metrajlı filmler gösterilmelidir. Kamu oyu tarafından kabul görmüş insanlardan; istifade edilebilir. Bu uyarılar TV yayınlarında bol miktarda; yeteri kadar gösterilmelidir. Eğitim hayatının asıl amacı insanı yetiştirmek ise; insan hayatı için bu kadar önemli olan bu zararlı şeylerle mücadele etmek,  ilkokuldan itibaren derslerde anlatılmalıdır. Sadece bir, kaç derste üniteler olarak değil de; ders olarak anlatılması sağlanmalıdır. Sigara ile yapılan mücadele çalışmaları örnek teşkil etmelidir. İçki ve diğer bağımlılık yapan ürünlerin, zararlarının; yeteri kadar tanıtıldığını sanmıyorum. En önemli ayrıntı ise; bu işi terör örgütünün yandaşlarının pazarlaması, tüm gelirinin terör örgütüne gitmesidir. Kaçak sigara ve uyuşturucu işini organize eden terör örgütünün mali kaynaklarını; farkında olmadan bizim çocuklarımızın desteklemesi ne kadar gariptir. O destekler yine kendi vatandaşlarımıza karşı silah ve ölüm olarak geri dönmektedir. Hayatın içerisinde olan eğitim kurumlarının birinci görevi şu anda acil tehlike sınırlarını oluşturan, bu konuların öğretilmesi değil de, daha ne olabilir? Bunların sürekli olarak öğretim kurumlarında gündemde tutulması taraftarıyım. Mücadele edilmeden bir şey kazanılmaz. Mücadele edebilmek için; mücadele edeceğiniz şeyi iyi tanımanız gerekir.  Bu zararlı bağımlılık veren maddeleri ve onların insanlara verdiği zararlar; her zaman gündemde tutulmalıdır. Unutmayalım o kadar yakalanan bu maddelerin, yakalanmayanları nesillerimizi zehirlemeye devam etmektedir… Bu düşmanı hiç unutmak olur mu?