pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

Mesleki eğitim başta olmak üzere ülkemizin şartlarına ve gençlerimizin beklentilerine karşılık gelecek uygulamaları geliştirerek sürdüreceğiz.”

  Tespit 1: Nitelikli eleman bulmakta zorluk çekiyoruz. Tespit 2: Ciddi bir genç işsizliği söz konusu. Sonuç: Bu ne yaman çelişkidir?! Bize eleman, gençlere iş lazım ama durum ‘çıkmaz sokak’ gibi görünüyor… Peki, böyle olmak zorunda mı?.. Bu köşede sık sık anıyoruz; Sayın Cumhurbaşkanı, 7 Eylül 2019 günü Odunpazarı Modern Müzesi’nin açılışında yaptığı konuşmada şunları söylemişti: “Türkiye, geçtiğimiz 17 yılda her alanda tarihinin en büyük dönüşümlerine, en büyük reformlarına, en büyük yatırımlarına, en büyük eserlerine, en büyük hizmetlerine kavuşmuştur. Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bunlardan biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeri ise insanı zenginleştirme olan kültür ve sanattır.”   Dün, TVNET’te Semra Karabaş’ın programı Parapolitik’te Prof. Dr. Murat Ferman Hoca ile birlikteydik… Hoca, yaklaşık 3 milyon kişinin katıldığı üniversiteye girişin koşulu olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) ilişkin bazı verileri paylaştı. YKS’nin “Temel Yeterlilik” bölümünde en başarılı olunan alan, Türkçe sorularıymış. Ortalama neymiş biliyor musunuz? 40 soruda 20 doğru cevap… Peki ya “Alan Yeterliliği”ndeki ortalamalar derseniz; oralarda da durum şöyleymiş: Matematikte 40 soruda 7 doğru, fizikte 14 soruda 2,5 doğru, kimyada 13 soruda 1,7 doğru… Bir ülkenin geleceğini belirleyen önemli unsurlardan biri de -hiç şüphesiz- kültürel anlamdaki elit sınıflardır… Nüfusun yüzde 1,5’ine tekabül ettiği söylenen bu kesim, toplumun geri kalanını yönlendirir ve/veya yönetir... Üniversite mezunları da bu kesime dâhildir ama; bir tür rakibini eleme sistemi olan YKS’de aldıkları sonuçlar ortadayken gençlerin ‘nitelikli’ bir eğitimden geçtiklerini, elit kesimlerin beklendiği özelliklere sahip olduğunu söylemek biraz abartılı kaçabilir…   Oysa, Türkiye’nin geleceğinde belirleyici olan istihdam, üretim, cari açığın kapatılması gibi unsurların layığıyla yerine getirilmesi için nitelikli insan gücüne çok ihtiyaç var… Tam da burada Sayın Cumhurbaşkanı’nın 28 Mayıs seçiminin hemen sonrasında yaptığı konuşmalarda vurguladığı ‘yeniden yapılanma’ (reconstruction) sürecini ve ‘Balkon Konuşması’nda ifade ettiği şu sözleri hatırlamakta fayda var: “Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, turizmden spora kadar ülkemize asırlık kazanımlar sağladığımız alanlarda çıtayı daha yukarıya taşıyacak yatırımlarla yolumuza devam edeceğiz. Mesleki eğitim başta olmak üzere ülkemizin şartlarına ve gençlerimizin beklentilerine karşılık gelecek uygulamaları geliştirerek sürdüreceğiz.”   Ekonomi, yatırımlar, dış ticaret, enflasyon, cari açık gibi ‘sert konular’ (hard issues) anlık sorunlarımızın kaynağı olarak göründüğü için gündemimizde geniş yer tutuyor olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki; dış politika, millî kültür, eğitim, adalet sistemi, ülkenin marka değeri gibi ‘yumuşak konular’ (soft issues), sert konularla paralel geliştiği takdirde “Türkiye Yüzyılı”nın kilometre taşları da yerine oturacaktır. Neyse ki sorunu tespit edecek ve çözecek irade bizde fazlasıyla mevcut.   Günün sözü “Eğitim, kıvılcımla ateş yakmaktır; boş bir kovayı doldurmak değil.” Socrates   Gözümüze takılanlar… * 2020’de çıkan yangınla büyük oranda tahrip olan 358 yıllık Vaniköy Camii’nin, diğer ismiyle Vanî Mehmet Efendi Cami’nin iki yıl süren restorasyon sürecini anlatan belgesel, önceki akşam TRT Belgesel’de yayınlandı. Kalyon Holding’in Youtube sayfasında da izlenebilen yapımda Kalyon Vakfı’nın “Geçmişe vefa, geleceğe değer” misyonuyla üstlendiği restorasyon süreci ve cami tarihi ele alınıyor. Yetkin Dikinciler’in anlatıcısı olduğu, Vedat Atasoy’un yönetmenliğini yaptığı, tarihçilerin yorumlarına da yer verilen belgeselde; tarihi yalı camisinin aslına uygun ve geleneksel yöntemlerle, ince bir işçilikle İstanbul’a tekrar nasıl kazandırıldığını görüyoruz. Fakat asıl kahramanlar; mimarından taş işçisine, süslemeleri yapan zanaatkâra kadar bu süreçte adeta iğneyle kuyu kazan tüm emekçiler… Belgeselde, Boğaziçi’nde yüz yıllarca varlığını sürdürmüş caminin restorasyonunu ‘şehre vefa’ ve ‘kültürel miras’ projesi kapsamında ele aldıklarını açıklayan Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu’nun “Vaniköy Cami’ne, gönül borcumu yerine getirdim” sözlerinin, emek veren herkes tarafından sahiplenildiğini görüyoruz. Yolunuz düşerse mutlaka uğramanızı, düşmüyorsa da yolunuzu mutlaka düşürmenizi tavsiye ediyoruz. * Türk Dil Kurumu’na (TDK) ait “Türkçe Sözlük”ün yenilenen 12. baskısındaki 132 bin 334 sözcüğün bazılarının yazımı güncellendi. Atatürk, “Devletin temeli millî kültürdür” demişti… Millî kültürün temeli ise dildir… O nedenle, ihmale gelmez, titizlik ister… Türkçe’nin doğru kullanımı için en önemli referans kurum ve tek yetkili organ TDK’nın yayınladığı yeni yazım kurallarını bir an önce benimsemekte fayda var. Kayyım (eskisi kayyum), ünvan (unvan), çi börek (çiğ börek) ve yeşil zeytin (yeşilzeytin) değişikliğe gidilen kelimelerden bazıları… Öte yandan sözlüğe bir süre önce eklenen “Türkiyeli” ifadesi, TDK resmî sitesinden kaldırılmış. İyi de yapmışlar! Kullanımı belli siyasi çevrelerce pompalanan Türkiyeli ifadesinin oluşturduğu garabet “Türk kahvesi” yerine “Türkiyeli kahvesi” kullanmaya kadar varmıştı. * Millî Savunma Bakanlığı, kamunun ‘iletişimi’ ve ‘kendini ifade etme biçimi’ konusunda örnek alınması gereken bir kurum. Bakanlık yaptığı haftalık basın açıklamaları ile operasyonlar ve hatta şehitlerimizle ilgili açık ve hızlı bilgi sunması, içeriğin ötesinde görsellik konusunda diğer kamu kurumlarına etkili bir emsal teşkil ediyor.
Ekleme Tarihi: 22 Temmuz 2023 - Cumartesi

Mesleki eğitim başta olmak üzere ülkemizin şartlarına ve gençlerimizin beklentilerine karşılık gelecek uygulamaları geliştirerek sürdüreceğiz.”

 

Tespit 1: Nitelikli eleman bulmakta zorluk çekiyoruz.

Tespit 2: Ciddi bir genç işsizliği söz konusu.

Sonuç: Bu ne yaman çelişkidir?!

Bize eleman, gençlere iş lazım ama durum ‘çıkmaz sokak’ gibi görünüyor… Peki, böyle olmak zorunda mı?..

Bu köşede sık sık anıyoruz; Sayın Cumhurbaşkanı, 7 Eylül 2019 günü Odunpazarı Modern Müzesi’nin açılışında yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

“Türkiye, geçtiğimiz 17 yılda her alanda tarihinin en büyük dönüşümlerine, en büyük reformlarına, en büyük yatırımlarına, en büyük eserlerine, en büyük hizmetlerine kavuşmuştur. Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bunlardan biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeri ise insanı zenginleştirme olan kültür ve sanattır.”

 
Dün, TVNET’te Semra Karabaş’ın programı Parapolitik’te Prof. Dr. Murat Ferman Hoca ile birlikteydik… Hoca, yaklaşık 3 milyon kişinin katıldığı üniversiteye girişin koşulu olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) ilişkin bazı verileri paylaştı. YKS’nin “Temel Yeterlilik” bölümünde en başarılı olunan alan, Türkçe sorularıymış. Ortalama neymiş biliyor musunuz? 40 soruda 20 doğru cevap…
Peki ya “Alan Yeterliliği”ndeki ortalamalar derseniz; oralarda da durum şöyleymiş: Matematikte 40 soruda 7 doğru, fizikte 14 soruda 2,5 doğru, kimyada 13 soruda 1,7 doğru…
Bir ülkenin geleceğini belirleyen önemli unsurlardan biri de -hiç şüphesiz- kültürel anlamdaki elit sınıflardır… Nüfusun yüzde 1,5’ine tekabül ettiği söylenen bu kesim, toplumun geri kalanını yönlendirir ve/veya yönetir... Üniversite mezunları da bu kesime dâhildir ama; bir tür rakibini eleme sistemi olan YKS’de aldıkları sonuçlar ortadayken gençlerin ‘nitelikli’ bir eğitimden geçtiklerini, elit kesimlerin beklendiği özelliklere sahip olduğunu söylemek biraz abartılı kaçabilir…
 
Oysa, Türkiye’nin geleceğinde belirleyici olan istihdam, üretim, cari açığın kapatılması gibi unsurların layığıyla yerine getirilmesi için nitelikli insan gücüne çok ihtiyaç var…
Tam da burada Sayın Cumhurbaşkanı’nın 28 Mayıs seçiminin hemen sonrasında yaptığı konuşmalarda vurguladığı ‘yeniden yapılanma’ (reconstruction) sürecini ve ‘Balkon Konuşması’nda ifade ettiği şu sözleri hatırlamakta fayda var:

“Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, turizmden spora kadar ülkemize asırlık kazanımlar sağladığımız alanlarda çıtayı daha yukarıya taşıyacak yatırımlarla yolumuza devam edeceğiz.

Mesleki eğitim başta olmak üzere ülkemizin şartlarına ve gençlerimizin beklentilerine karşılık gelecek uygulamaları geliştirerek sürdüreceğiz.”

 
Ekonomi, yatırımlar, dış ticaret, enflasyon, cari açık gibi ‘sert konular’ (hard issues) anlık sorunlarımızın kaynağı olarak göründüğü için gündemimizde geniş yer tutuyor olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki; dış politika, millî kültür, eğitim, adalet sistemi, ülkenin marka değeri gibi ‘yumuşak konular’ (soft issues), sert konularla paralel geliştiği takdirde “Türkiye Yüzyılı”nın kilometre taşları da yerine oturacaktır. Neyse ki sorunu tespit edecek ve çözecek irade bizde fazlasıyla mevcut.

 

Günün sözü

“Eğitim, kıvılcımla ateş yakmaktır; boş bir kovayı doldurmak değil.”

Socrates

 

Gözümüze takılanlar…

* 2020’de çıkan yangınla büyük oranda tahrip olan 358 yıllık Vaniköy Camii’nin, diğer ismiyle Vanî Mehmet Efendi Cami’nin iki yıl süren restorasyon sürecini anlatan belgesel, önceki akşam TRT Belgesel’de yayınlandı. Kalyon Holding’in Youtube sayfasında da izlenebilen yapımda Kalyon Vakfı’nın “Geçmişe vefa, geleceğe değer” misyonuyla üstlendiği restorasyon süreci ve cami tarihi ele alınıyor. Yetkin Dikinciler’in anlatıcısı olduğu, Vedat Atasoy’un yönetmenliğini yaptığı, tarihçilerin yorumlarına da yer verilen belgeselde; tarihi yalı camisinin aslına uygun ve geleneksel yöntemlerle, ince bir işçilikle İstanbul’a tekrar nasıl kazandırıldığını görüyoruz. Fakat asıl kahramanlar; mimarından taş işçisine, süslemeleri yapan zanaatkâra kadar bu süreçte adeta iğneyle kuyu kazan tüm emekçiler… Belgeselde, Boğaziçi’nde yüz yıllarca varlığını sürdürmüş caminin restorasyonunu ‘şehre vefa’ ve ‘kültürel miras’ projesi kapsamında ele aldıklarını açıklayan Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu’nun “Vaniköy Cami’ne, gönül borcumu yerine getirdim” sözlerinin, emek veren herkes tarafından sahiplenildiğini görüyoruz. Yolunuz düşerse mutlaka uğramanızı, düşmüyorsa da yolunuzu mutlaka düşürmenizi tavsiye ediyoruz.
* Türk Dil Kurumu’na (TDK) ait “Türkçe Sözlük”ün yenilenen 12. baskısındaki 132 bin 334 sözcüğün bazılarının yazımı güncellendi. Atatürk, “Devletin temeli millî kültürdür” demişti… Millî kültürün temeli ise dildir… O nedenle, ihmale gelmez, titizlik ister… Türkçe’nin doğru kullanımı için en önemli referans kurum ve tek yetkili organ TDK’nın yayınladığı yeni yazım kurallarını bir an önce benimsemekte fayda var. Kayyım (eskisi kayyum), ünvan (unvan), çi börek (çiğ börek) ve yeşil zeytin (yeşilzeytin) değişikliğe gidilen kelimelerden bazıları… Öte yandan sözlüğe bir süre önce eklenen “Türkiyeli” ifadesi, TDK resmî sitesinden kaldırılmış. İyi de yapmışlar! Kullanımı belli siyasi çevrelerce pompalanan Türkiyeli ifadesinin oluşturduğu garabet “Türk kahvesi” yerine “Türkiyeli kahvesi” kullanmaya kadar varmıştı.
* Millî Savunma Bakanlığı, kamunun ‘iletişimi’ ve ‘kendini ifade etme biçimi’ konusunda örnek alınması gereken bir kurum. Bakanlık yaptığı haftalık basın açıklamaları ile operasyonlar ve hatta şehitlerimizle ilgili açık ve hızlı bilgi sunması, içeriğin ötesinde görsellik konusunda diğer kamu kurumlarına etkili bir emsal teşkil ediyor.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.