pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

GENEL AF ÇIKARSA NELER OLUR .

Yüz binlerce mahkum yakını Genel Af ve İnfaz yasası düzenlemesi hakkında sosyal medyada sürekli gündem yaratıyor. Özellikle açık cezaevi mahkûmlarının 31 Temmuz 2023 tarihine kadar izinli olması, belirli suçlar için genel af ya da infaz düzenlemesi beklentilerini artırıyor. Hasta hükümlülere ceza indirimi ya da af Adalet Bakanlığı hasta, yaşlı ve engelli hükümlüler için bir genelge yayınladı. Bundan böyle kişisel başvuruya gerek kalmadan savcılık tarafından sağlık durumu tespiti yapılabilecek. Cezaları hafifletilecek ya da kaldırılacak. Genel Af çıkarsa ne olur Türk Ceza Kanunu'nun 65. maddesine göre, genel af ilan edilmesi halinde kamu davası kapanır ve verilmiş olan hükümler bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. Özel af halinde, hapis cezası ceza infaz kurumunda tamamlanabilir veya ceza infaz kurumunda çekilmesi gereken süre indirilebilir ya da adli para cezasına çevrilebilir. Mahkumiyete bağlı olan veya kararda belirtilen hak mahrumiyetleri özel affa rağmen yürürlükte kalır. 7. Yargı Paketi'nde neler var? Aile bireylerinin ibadete özgü veya kişisel eşyaları ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyaları haczedilemeyecek eşyalar arasında yer almaktadır. Buna göre evde ailenin ortak kullanımında olan buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon, yatak ve baza gibi eşyalar haczedilemeyecektir. Uyuşturucu ile mücadele ile ilgili düzenleme Sentetik katinonlar ve türevleri, sentetik opioidler ve türevleri, amfetaminler ve türevleri de uyuşturucu madde olarak kabul edilerek ceza kapsamına alınmıştır. Böylece bu maddelerin imal ve ticareti suçunun cezasının alt sınırı 10 yıldan 15 yıla çıkarılmıştır. Uyuşturucu madde imal ve ticareti ile daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan görevlendirilen gizli soruşturmacının, hâkim kararıyla umuma açık yerlerde ve işyerlerinde sesli veya görüntülü kayıt yapabilmesi imkânı getirilmiştir. Sulh ceza hâkiminin, el konulan maddenin uyuşturucu madde olduğuna dair kesin rapor aldıktan sonra soruşturma aşamasında el konulan maddenin müsaderesine ve imhasına karar vermesi zorunlu hale getirilmiştir. Böylece soruşturma veya kovuşturmanın kesinleşmesi beklenmeden uyuşturucunun imhası sağlanmış olacaktır. - Tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin uzatma süresi 1 yıldan 2 yıla çıkarılarak şüphelinin daha uzun süre tedavi ve/veya denetim altında tutulması sağlanmaktadır. - Ayrıca Cumhuriyet savcısı, şüphelinin erteleme süresi içinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespiti için şüpheliyi yılda en az iki kez ilgili kuruma sevk etmekle yükümlü olacaktır. - Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheli hakkında verilen erteleme kararının kolluk birimlerine bildirilmesi sağlanmakta ve kolluk birimlerinin bu kararı şüpheliye bizzat tebliğ etmesine imkân tanınmaktadır. Avukatlık ve Adli Yardım sistemi Avukatlık mesleğinin ilk beş yılında baro aidatı alınmaması sağlanarak mesleğe yeni başlayan avukatlar mali olarak desteklenmektedir. Arabuluculuğa ilişkin düzenlemeler - Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (ilamsız icra yoluyla tahliye hariç), ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkıyla ilgili uyuşmazlıklar, zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmaktadır. - Ticari davalar ve iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu açıkça düzenlenmektedir. - Uyuşmazlığın asıl tarafının arabuluculuk süreci ile arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanak hakkında bilgilendirilmesi konusunda arabulucuya yükümlülük getirilmektedir. - Arabuluculuğa ilişkin Ülkemizin taraf olduğu Singapur Sözleşmesi’nin, iç hukukumuza uyumunun sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmaktadır. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzası ile başsavcılıklara gönderilen genelgeye göre, Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’nın 104. Maddesi’nde düzenlenen özel af yetkisi kapsamında cezaların hafifletilmesi veya kaldırılmasına ilişkin işlemler hükümlülerin talebi olmadan resen de başlatılabilecek. Adli Tıp Kurumu sadece sürekli hastalık, sakatlık ve kocama halinin bulunup bulunmadığını tespitle yetinecek. Artık, “Anayasa’nın 104. Maddesi kapsamına girer, girmez” diye bir değerlendirme yapmayacak. HÜKÜMLÜ REDDETSE BİLE Hükümlünün veya kanuni temsilcisinin özel af talebinden vazgeçmesi ya da Cumhuriyet başsavcılığı tarafından resen başlatılan işlemleri reddetmesi halinde de cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemleri sürdürülebilecek. Hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan tutuklu yönünden cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemi yapılamayacağı için bu kişiler yönünden talep “tahliye istemi mahiyetinde” kabul edilecek ve mahallinde takdir edilecek. ÖZEL AFTA SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK Yeni genelgede bu süreçte yapılacak işlemler şöyle sıralandı: Hükümlünün durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespiti için tam teşekküllü bir devlet hastanesi sağlık kuruluna sevk edilmesi, Hükümlüye tam teşekküllü devlet hastanesinden sağlık kurulu raporu alındıktan sonra, evvelce verilmiş tüm tetkik ve raporlar da talebine eklenerek, hükümlünün durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hâli olup olmadığının teşhis ve tespitine ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan bilimsel ve teknik görüş istenilmesi, Adli Tıp Kurumu’na görüş için gönderilen evrakın tasdikli birer örneğinin Cumhuriyet başsavcılığındaki dosyasında saklanması, Hükümlünün muayenesi istenmedikçe ve muayene için gün alınmadıkça bulunduğu ceza infaz kurumundan Adli Tıp Kurumu’nun bulunduğu ceza infaz kurumuna sevk edilmemesi, Adli Tıp Kurumu’nun, hükümlüde “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” hâllerinden biri ya da birkaçının varlığını teşhis ve tespit etmesi hâlinde;Kurumun bu teşhis ve tespiti ile birlikte, belgeler dizi pusulasına bağlanarak düzenlenecek bir fezleke ekinde derhal Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi, Adli Tıp Kurumu’nun, hükümlüde “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” hâllerinin bulunmadığına dair teşhis ve tespiti durumunda sadece kurumun bu teşhis ve tespitini içeren görüşü ile sağlık kurulu raporunun onaylı bir örneğinin Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi, Hükümlünün veya kanuni temsilcisinin talebinden vazgeçmesi ya da Cumhuriyet başsavcılığı tarafından resen başlatılan işlemleri reddetmesi hâlinde, cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerinin sürdürülebileceği hususunun değerlendirilmesi, Hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan tutuklu yönünden cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerine tevessül olunamayacağından, bu şekildeki talebin tahliye istemi mahiyetinde kabul edilerek gereğinin mahallinde takdir edilmesi.” ADLİ TIP GÖRÜŞ SUNACAK Genelgede, Anayasa’nın 104/16 fıkrasına göre “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak” görev ve yetkisinin Cumhurbaşkanı’na ait olduğu vurgulandı. Adli Tıp Kurumu’nun görevinin ise “Sürekli hastalık, engellilik ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarının hafifletilmesi veya kaldırılmasına ilişkin işlemler hakkında bilimsel ve teknik görüş bildirme” olduğuna dikkat çekildi.
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2023 - Perşembe

GENEL AF ÇIKARSA NELER OLUR .

Yüz binlerce mahkum yakını Genel Af ve İnfaz yasası düzenlemesi hakkında sosyal medyada sürekli gündem yaratıyor. Özellikle açık cezaevi mahkûmlarının 31 Temmuz 2023 tarihine kadar izinli olması, belirli suçlar için genel af ya da infaz düzenlemesi beklentilerini artırıyor.

Hasta hükümlülere ceza indirimi ya da af

Adalet Bakanlığı hasta, yaşlı ve engelli hükümlüler için bir genelge yayınladı. Bundan böyle kişisel başvuruya gerek kalmadan savcılık tarafından sağlık durumu tespiti yapılabilecek. Cezaları hafifletilecek ya da kaldırılacak.

Genel Af çıkarsa ne olur

Türk Ceza Kanunu'nun 65. maddesine göre, genel af ilan edilmesi halinde kamu davası kapanır ve verilmiş olan hükümler bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.

Özel af halinde, hapis cezası ceza infaz kurumunda tamamlanabilir veya ceza infaz kurumunda çekilmesi gereken süre indirilebilir ya da adli para cezasına çevrilebilir.

Mahkumiyete bağlı olan veya kararda belirtilen hak mahrumiyetleri özel affa rağmen yürürlükte kalır.

7. Yargı Paketi'nde neler var?

Aile bireylerinin ibadete özgü veya kişisel eşyaları ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyaları haczedilemeyecek eşyalar arasında yer almaktadır. Buna göre evde ailenin ortak kullanımında olan buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon, yatak ve baza gibi eşyalar haczedilemeyecektir.

Uyuşturucu ile mücadele ile ilgili düzenleme

Sentetik katinonlar ve türevleri, sentetik opioidler ve türevleri, amfetaminler ve türevleri de uyuşturucu madde olarak kabul edilerek ceza kapsamına alınmıştır. Böylece bu maddelerin imal ve ticareti suçunun cezasının alt sınırı 10 yıldan 15 yıla çıkarılmıştır.

Uyuşturucu madde imal ve ticareti ile daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan görevlendirilen gizli soruşturmacının, hâkim kararıyla umuma açık yerlerde ve işyerlerinde sesli veya görüntülü kayıt yapabilmesi imkânı getirilmiştir.

Sulh ceza hâkiminin, el konulan maddenin uyuşturucu madde olduğuna dair kesin rapor aldıktan sonra soruşturma aşamasında el konulan maddenin müsaderesine ve imhasına karar vermesi zorunlu hale getirilmiştir. Böylece soruşturma veya kovuşturmanın kesinleşmesi beklenmeden uyuşturucunun imhası sağlanmış olacaktır.

- Tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin uzatma süresi 1 yıldan 2 yıla çıkarılarak şüphelinin daha uzun süre tedavi ve/veya denetim altında tutulması sağlanmaktadır.

- Ayrıca Cumhuriyet savcısı, şüphelinin erteleme süresi içinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespiti için şüpheliyi yılda en az iki kez ilgili kuruma sevk etmekle yükümlü olacaktır.

- Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheli hakkında verilen erteleme kararının kolluk birimlerine bildirilmesi sağlanmakta ve kolluk birimlerinin bu kararı şüpheliye bizzat tebliğ etmesine imkân tanınmaktadır.

Avukatlık ve Adli Yardım sistemi

Avukatlık mesleğinin ilk beş yılında baro aidatı alınmaması sağlanarak mesleğe yeni başlayan avukatlar mali olarak desteklenmektedir.

Arabuluculuğa ilişkin düzenlemeler

- Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (ilamsız icra yoluyla tahliye hariç), ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkıyla ilgili uyuşmazlıklar, zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmaktadır.

- Ticari davalar ve iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu açıkça düzenlenmektedir.

- Uyuşmazlığın asıl tarafının arabuluculuk süreci ile arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanak hakkında bilgilendirilmesi konusunda arabulucuya yükümlülük getirilmektedir.

- Arabuluculuğa ilişkin Ülkemizin taraf olduğu Singapur Sözleşmesi’nin, iç hukukumuza uyumunun sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzası ile başsavcılıklara gönderilen genelgeye göre, Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’nın 104. Maddesi’nde düzenlenen özel af yetkisi kapsamında cezaların hafifletilmesi veya kaldırılmasına ilişkin işlemler hükümlülerin talebi olmadan resen de başlatılabilecek. Adli Tıp Kurumu sadece sürekli hastalık, sakatlık ve kocama halinin bulunup bulunmadığını tespitle yetinecek. Artık, “Anayasa’nın 104. Maddesi kapsamına girer, girmez” diye bir değerlendirme yapmayacak.

HÜKÜMLÜ REDDETSE BİLE

Hükümlünün veya kanuni temsilcisinin özel af talebinden vazgeçmesi ya da Cumhuriyet başsavcılığı tarafından resen başlatılan işlemleri reddetmesi halinde de cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemleri sürdürülebilecek. Hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan tutuklu yönünden cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemi yapılamayacağı için bu kişiler yönünden talep “tahliye istemi mahiyetinde” kabul edilecek ve mahallinde takdir edilecek.

ÖZEL AFTA SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK

Yeni genelgede bu süreçte yapılacak işlemler şöyle sıralandı:

Hükümlünün durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespiti için tam teşekküllü bir devlet hastanesi sağlık kuruluna sevk edilmesi,

Hükümlüye tam teşekküllü devlet hastanesinden sağlık kurulu raporu alındıktan sonra, evvelce verilmiş tüm tetkik ve raporlar da talebine eklenerek, hükümlünün durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hâli olup olmadığının teşhis ve tespitine ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan bilimsel ve teknik görüş istenilmesi,

Adli Tıp Kurumu’na görüş için gönderilen evrakın tasdikli birer örneğinin Cumhuriyet başsavcılığındaki dosyasında saklanması,

Hükümlünün muayenesi istenmedikçe ve muayene için gün alınmadıkça bulunduğu ceza infaz kurumundan Adli Tıp Kurumu’nun bulunduğu ceza infaz kurumuna sevk edilmemesi,

Adli Tıp Kurumu’nun, hükümlüde “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” hâllerinden biri ya da birkaçının varlığını teşhis ve tespit etmesi hâlinde;Kurumun bu teşhis ve tespiti ile birlikte, belgeler dizi pusulasına bağlanarak düzenlenecek bir fezleke ekinde derhal Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi,

Adli Tıp Kurumu’nun, hükümlüde “sürekli hastalık, sakatlık ve kocama” hâllerinin bulunmadığına dair teşhis ve tespiti durumunda sadece kurumun bu teşhis ve tespitini içeren görüşü ile sağlık kurulu raporunun onaylı bir örneğinin Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi,

Hükümlünün veya kanuni temsilcisinin talebinden vazgeçmesi ya da Cumhuriyet başsavcılığı tarafından resen başlatılan işlemleri reddetmesi hâlinde, cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerinin sürdürülebileceği hususunun değerlendirilmesi,

Hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan tutuklu yönünden cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerine tevessül olunamayacağından, bu şekildeki talebin tahliye istemi mahiyetinde kabul edilerek gereğinin mahallinde takdir edilmesi.”

ADLİ TIP GÖRÜŞ SUNACAK

Genelgede, Anayasa’nın 104/16 fıkrasına göre “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak” görev ve yetkisinin Cumhurbaşkanı’na ait olduğu vurgulandı. Adli Tıp Kurumu’nun görevinin ise “Sürekli hastalık, engellilik ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarının hafifletilmesi veya kaldırılmasına ilişkin işlemler hakkında bilimsel ve teknik görüş bildirme” olduğuna dikkat çekildi.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.