pendik escort bayan
ozmenpc.com
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak

Yurttaki Evlatları "Hemşire Annelerini" Unutmadı

14.05.2017 - 11:13, Güncelleme: 14.05.2017 - 11:13
 

Yurttaki Evlatları "Hemşire Annelerini" Unutmadı

Konya'da 30 kişi, yetiştirme yurdunda kaldıkları dönemde kendileriyle bir "anne" gibi ilgilenen emekli hemşire Zübeyde Cankurt'u Anneler Günü dolayısıyla ziyaret etti- Hala bir dernek çatısı altında çocuklarla ilgilenmeyi sürdüren Cankurt: - "Bebeklerimi

KONYA (AA) - METİN BOLAT - Konya'da 30 kişi, yetiştirme yurdunda kaldıkları dönemde kendileriyle bir "anne" gibi şefkat, merhamet ve sevgi gösteren emekli hemşire Zübeyde Cankurt'a Anneler Günü dolayısıyla yaptıkları ziyaretle vefa örneği sergiledi.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Konya İl Müdürlüğünden kısa süre önce emekli olan hemşire Zübeyde Cankurt (54), 35 yıl boyunca yurt ve yuvalardaki çocuklara hep bir anne şefkatiyle yaklaştı.Cankurt'un "yurttaki evlatları"ndan 30 kişilik grup, Anneler Günü dolayısıyla "hemşire anneleri"ni evinde ziyaret etti. Duygusal anlar yaşayan Cankurt, elini öpen "evlatları"nın her birine sarılarak mutluluğunu dile getirdi.Hala bir dernek çatısı altında yurttaki çocuklarıyla ilgilenmeye devam eden Cankurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özlediği çocuklarını sürekli ziyaret ettiğini söyledi.Tek bir çocuğu olmasına rağmen kendisini yüzlerce çocuğu dünyaya getirmiş gibi hissettiğini aktaran Cankurt, gerçekleştirilen ziyaretin de bunun en iyi örneklerinden olduğuna vurgu yaptı.Cankurt, her Anneler Günü'nde yavrularının üzülmemesi için izinli bile olsa yurda ya da yuvalara erkenden gittiğini vurgulayarak, "Bebeklerimi sevgimle büyüttüm. 'Hemşireyim' deyip bir kenara çekilmedim. Söküklerini diker, banyo yaptırır, yemeklerini yedirir, tırnaklarını keserdim. Yavrularımın bir gülümsemesi dünyalara bedel." diye konuştu.Her terk edilmiş bebekte yüreğinin sızladığını anlatan hemşire anne, evlatlarının anne duygusunu tam anlamıyla almaları için her şeyin en iyisini yapmaya çalıştığını söyledi.- "Ben olmadan uyumayan çocuğu özel izinle memleketime götürdüm"Cankurt, bazen günlerce hastanede yavrularının başında beklediğini, hastalandıklarında gece yarıları yurda gittiğini belirterek, şöyle devam etti:"Hastalarla daha fazla ilgilendiğim için sağlıklı olanlar da kendilerini sevdirmek için sürekli hastalanır. Biliyorum hasta değiller, numara yapıyorlar. Onlara kıyamaz her seferinde detaylı tetkiklerini yaptırırdım. Kucağıma her çocuk aldığımda sanki yeni doğum yapmışım gibi hissederdim. Her şeyi onların üzülmemesi için yaptım. Oğluma 8 aylık hamileyken hastaneye kucağımda götürdüğüm bebeği gören bir kadın, 'Bir de hemşire olacaksın. Biri karnında, diğeri kucağında. Bu kadar nasıl cahil olabiliyorsunuz?' dedi. Boğazında lokum kalan evladımızı sağlık personelinin tavsiyesiyle ters çevirip sallamaya başladığımızda bir vatandaş çocuğa eziyet ettiğimiz gerekçesiyle bizi şikayet etmiş. İzne ayrılacağımda ben olmadan uyumayan bir çocuğu da bekar olmama rağmen özel izinle memleketime götürdüm. Yuvadan ayrılırken 'beni de götür' diyen çocukları evime getirdiğim çok olmuştur. Folklor gösterisinin yapılacağı gün hastalanan kız çocuğunun yerine kıyafetleri giyip onlara eşlik ettim. Onlar üzülürse ben de üzülürüm. Büyüseler de benim gözümde hala kucağıma aldığım bebekler.""Yavruları" her "anne" dediğinde heyecanlandığını dile getiren Cankurt, ilgilendiği "evlatları"nın tamamının neyi sevip, sevmedikleri gibi onlarla ilgili ince ayrıntılara kadar her şeyi hatırladığını söyledi.- "Hemşire annemiz gibilerin verdiği merhamet, şefkat ve sevginin yansımasıyız" Konya Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Derneği (KONYURTAYDER) Başkanı Mürsel Gökcen, yurttaki çocukların anne sevgisini Zübeyde Cankurt gibi fedakar kişilerden aldığını ifade etti.Yetiştirme yurdunda büyümüş biri olarak hemşire annelerinin üzerlerinde çok hakkı olduğuna işaret eden Gökcen, "Onu kucağında bebek olmadan gören çok azdır. Hep bizler için koşuşturup durmuştur. Kendisini 40 yıldır tanıyorum. Kaç çocuk hastalanırsa hastalansın, her biriyle büyük bir özveriyle ilgilenmiştir. O sadece bir hemşire değil, bizim her şeyimizdi. Bizdeki vefa duygusu en üst seviyededir. Bizler, hemşire annemiz gibilerin verdiği merhamet, şefkat ve sevginin yansımasıyız." diye konuştu.Ziyaretçilerden Faruk Bircan, elini makineye sıkıştırdığında yanından hiç ayrılmayan hemşire annesinin kendisiyle birlikte ağladığını aktardı.Beyza Acun ise hemşire annelerine kendisini sevdirmek için sürekli şımarıklık yaptığını, yanından hiç ayrılmadığını kaydetti.
Konya'da 30 kişi, yetiştirme yurdunda kaldıkları dönemde kendileriyle bir "anne" gibi ilgilenen emekli hemşire Zübeyde Cankurt'u Anneler Günü dolayısıyla ziyaret etti- Hala bir dernek çatısı altında çocuklarla ilgilenmeyi sürdüren Cankurt: - "Bebeklerimi

KONYA (AA) - METİN BOLAT - Konya'da 30 kişi, yetiştirme yurdunda kaldıkları dönemde kendileriyle bir "anne" gibi şefkat, merhamet ve sevgi gösteren emekli hemşire Zübeyde Cankurt'a Anneler Günü dolayısıyla yaptıkları ziyaretle vefa örneği sergiledi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Konya İl Müdürlüğünden kısa süre önce emekli olan hemşire Zübeyde Cankurt (54), 35 yıl boyunca yurt ve yuvalardaki çocuklara hep bir anne şefkatiyle yaklaştı.

Cankurt'un "yurttaki evlatları"ndan 30 kişilik grup, Anneler Günü dolayısıyla "hemşire anneleri"ni evinde ziyaret etti. Duygusal anlar yaşayan Cankurt, elini öpen "evlatları"nın her birine sarılarak mutluluğunu dile getirdi.

Hala bir dernek çatısı altında yurttaki çocuklarıyla ilgilenmeye devam eden Cankurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özlediği çocuklarını sürekli ziyaret ettiğini söyledi.

Tek bir çocuğu olmasına rağmen kendisini yüzlerce çocuğu dünyaya getirmiş gibi hissettiğini aktaran Cankurt, gerçekleştirilen ziyaretin de bunun en iyi örneklerinden olduğuna vurgu yaptı.

Cankurt, her Anneler Günü'nde yavrularının üzülmemesi için izinli bile olsa yurda ya da yuvalara erkenden gittiğini vurgulayarak, "Bebeklerimi sevgimle büyüttüm. 'Hemşireyim' deyip bir kenara çekilmedim. Söküklerini diker, banyo yaptırır, yemeklerini yedirir, tırnaklarını keserdim. Yavrularımın bir gülümsemesi dünyalara bedel." diye konuştu.

Her terk edilmiş bebekte yüreğinin sızladığını anlatan hemşire anne, evlatlarının anne duygusunu tam anlamıyla almaları için her şeyin en iyisini yapmaya çalıştığını söyledi.

- "Ben olmadan uyumayan çocuğu özel izinle memleketime götürdüm"

Cankurt, bazen günlerce hastanede yavrularının başında beklediğini, hastalandıklarında gece yarıları yurda gittiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Hastalarla daha fazla ilgilendiğim için sağlıklı olanlar da kendilerini sevdirmek için sürekli hastalanır. Biliyorum hasta değiller, numara yapıyorlar. Onlara kıyamaz her seferinde detaylı tetkiklerini yaptırırdım. Kucağıma her çocuk aldığımda sanki yeni doğum yapmışım gibi hissederdim. Her şeyi onların üzülmemesi için yaptım. Oğluma 8 aylık hamileyken hastaneye kucağımda götürdüğüm bebeği gören bir kadın, 'Bir de hemşire olacaksın. Biri karnında, diğeri kucağında. Bu kadar nasıl cahil olabiliyorsunuz?' dedi. Boğazında lokum kalan evladımızı sağlık personelinin tavsiyesiyle ters çevirip sallamaya başladığımızda bir vatandaş çocuğa eziyet ettiğimiz gerekçesiyle bizi şikayet etmiş. İzne ayrılacağımda ben olmadan uyumayan bir çocuğu da bekar olmama rağmen özel izinle memleketime götürdüm. Yuvadan ayrılırken 'beni de götür' diyen çocukları evime getirdiğim çok olmuştur. Folklor gösterisinin yapılacağı gün hastalanan kız çocuğunun yerine kıyafetleri giyip onlara eşlik ettim. Onlar üzülürse ben de üzülürüm. Büyüseler de benim gözümde hala kucağıma aldığım bebekler."

"Yavruları" her "anne" dediğinde heyecanlandığını dile getiren Cankurt, ilgilendiği "evlatları"nın tamamının neyi sevip, sevmedikleri gibi onlarla ilgili ince ayrıntılara kadar her şeyi hatırladığını söyledi.

- "Hemşire annemiz gibilerin verdiği merhamet, şefkat ve sevginin yansımasıyız"

Konya Yetiştirme Yurtlarından Ayrılanlar Derneği (KONYURTAYDER) Başkanı Mürsel Gökcen, yurttaki çocukların anne sevgisini Zübeyde Cankurt gibi fedakar kişilerden aldığını ifade etti.

Yetiştirme yurdunda büyümüş biri olarak hemşire annelerinin üzerlerinde çok hakkı olduğuna işaret eden Gökcen, "Onu kucağında bebek olmadan gören çok azdır. Hep bizler için koşuşturup durmuştur. Kendisini 40 yıldır tanıyorum. Kaç çocuk hastalanırsa hastalansın, her biriyle büyük bir özveriyle ilgilenmiştir. O sadece bir hemşire değil, bizim her şeyimizdi. Bizdeki vefa duygusu en üst seviyededir. Bizler, hemşire annemiz gibilerin verdiği merhamet, şefkat ve sevginin yansımasıyız." diye konuştu.

Ziyaretçilerden Faruk Bircan, elini makineye sıkıştırdığında yanından hiç ayrılmayan hemşire annesinin kendisiyle birlikte ağladığını aktardı.

Beyza Acun ise hemşire annelerine kendisini sevdirmek için sürekli şımarıklık yaptığını, yanından hiç ayrılmadığını kaydetti.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.