"Dinde Zorlama Yoktur"
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş:- "Dinde zorlama yoktur. Dünyanın başına ne geldiyse ötekini, kendi inancına, kendi düşüncesine zorlamadan gelmiştir. Peygamberler bu zorlamayı yapmamıştır, ashap yapmamıştır, peygamberimiz yapmamıştır"- "Yüz sene önce ırkları
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş:- "Dinde zorlama yoktur. Dünyanın başına ne geldiyse ötekini, kendi inancına, kendi düşüncesine zorlamadan gelmiştir. Peygamberler bu zorlamayı yapmamıştır, ashap yapmamıştır, peygamberimiz yapmamıştır"- "Yüz sene önce ırkları
KAYSERİ (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Dinde zorlama yoktur. Dünyanın başına ne geldiyse ötekini, kendi inancına, kendi düşüncesine zorlamadan gelmiştir. Peygamberler bu zorlamayı yapmamıştır, ashap yapmamıştır, peygamberimiz yapmamıştır." dedi.
Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı, Kayseri İl Müftülüğü ve Erciyes Üniversitesi (ERÜ) tarafından düzenlenen "4. Uluslararası Öğrenci Sempozyumu"nun açılışına katılmak için geldiği Kayseri'de Vali Süleyman Kamçı'yı makamında ziyaret etti.
Kentte katılacağı programlar hakkında kısa bilgi veren Erbaş, Kamçı ile bir süre görüştü.
Daha sonra ERÜ Sabancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyuma katılan Erbaş, burada yaptığı konuşmada, birlikte yaşamanın önemine değinerek, İslam'ın insanlık için bir nimet olduğunu vurguladı.
Erbaş, bu nedenle İslam'ın bütün peygamberlere gönderilen dine ad olduğuna dikkati çekerek, "Hz. Musa da İslam peygamberidir. İnsanlara İslam'ı tebliğ etmiştir. Yahudilik ondan 600 sene sonra ortaya çıkmıştır. Hz. İsa da bir İslam peygamberidir. Hristiyanlık da ondan 70 yıl sonra ortaya çıkan bir inançtır. Bütün peygamberler birlikte yaşamanın temellerini atmak, insanlara insanlığı iyiliği, İslam'ı, tebliğ etmek, edenleri başının üzerine koymak, etmeyenlerle de birlikte yaşamanın prensiplerini oluşturmak için çaba göstermişlerdir." diye konuştu.
Avrupa'nın mezhep savaşlarından dolayı çok büyük acılar çektiğini anımsatan Erbaş, şöyle devam etti:
"Dinde zorlama yoktur. Dünyanın başına ne geldiyse ötekini, kendi inancına, kendi düşüncesine zorlamadan gelmiştir. Peygamberler bu zorlamayı yapmamıştır, ashap yapmamıştır, peygamberimiz yapmamıştır. 'Habibim sen anlat, tebliğ et. Hidayet bendendir.' ilkesine bağlı kalmıştır. İslam medeniyetinin dünyada hakim kültür olarak kaldığı her asırda farklı inançtan insanlar, Müslümanların hakimiyeti altında gayet memnun, gayet huzurlu bir şekilde yaşamıştır. Batı bunu becerememiştir. 1054 yılında kilise ikiye bölünmüştür. Doğu kilisesi Ortodoksluk batı kilesi Katoliklik ismini almıştır. 1517'ye gelindiğinde batı kilisesi kendi içerisinde bir kere daha ikiye bölünmüştür. Protestanlık ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte reform hareketleri başlamıştır. Protestanlık ortaya çıktıktan sonra 'sen niçin Protestan oldun, siz niçin Katolik kaldınız' diye milyonlarca insan birbirini öldürmüştür. Sebep bu, başka bir sebep yok. 1616-1646 yılları arasında 30 yıl içerisinde 7 milyon insan bu yüzden ölmüştür. 20. asra kadar din savaşları devam etmiştir."
Ali Erbaş, mezhep savaşları yüzünden milyonlarca insanını kaybetmiş Avrupa'nın, aynı şeyi Müslüman coğrafyalarda yapmaya çalıştığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Şimdi batılılara sesleniyoruz. Siz mezhep savaşlarının acısını çok çektiniz, kısa yıllar içerisinde milyonlarca insanı kaybettiniz. Ne olur, şu anda İslam dünyasında çıkarılmak istenen mezhepçilik fitnesine odun taşımayın. Çünkü insan insandır. İnancı, mezhebi ne olursa olsun. Şu anda İslam coğrafyasında büyük bir fitne var. Yüz sene önce ırkları birbirine kışkırtarak, bin sene farklı ırkları bir arada yaşatan İslam medeniyetini kırk parçaya ayırdılar. Bu yetmedi, o kırk parçayı da şimdi mezhepçilik fitnesi ile bölmek istiyorlar. Buna, sadece Müslümanların tedbir alması yetmez. Bütün insanlığın bunun için tedbir alması gerekiyor."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.