Akıncı Üssü Davası
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı belirlenen Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davanın duruşması, sanık savunmalarıyla devam etti.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.
Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı 221. Filo'da görevli sanık eski yükleme teknisyeni astsubay Cumaali Ünal, yaptığı savunmada, 15 Temmuz öncesinde izinde olduğunu ancak 221. Filo'da birlikte görev yaptığı kıdemli astsubay Metin Keleş'in arayıp, üs komutanlığına vekalet eden harekat komutanı Erhan Baltacıoğlu ve filo komutanı Engin Yetkin'in emriyle terörle mücadele harekatı olacağı ve yetersiz personel nedeniyle izinlerin iptal edildiğini söylediğini belirtti.
İznini yarıda kesip Bursa'dan Kayseri'ye geldiğini, saat 23.00 civarında üsse girdiğini ancak uçuşun ne olduğunu öğrenemediğini anlatan Ünal, filodaki Yüzbaşı Adem Çakır'ın terörle mücadele harekatı kapsamında personel taşıması görevinin bulunduğunu söylediğini iddia etti.
Ünal, filodayken açık televizyondan Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığını, kalkışmayla ilgili bazı haberleri gördüğünü ancak Çakır'ın televizyonu kapattırıp herkesin uçağını hazırlamasını söylemesi üzerine diğer teknisyen astsubay Abdullah Bingöl ile çıktığını belirtti.
Uçak personeli için, sadece terörle mücadele harekatı kapsamında hazırlanan kumanyaları aldığını ifade eden Ünal, uçakta kalkış için beklerken telefonundan da haberlere baktığını ancak kendisinin terörle mücadele harekatına katılacağını sandığını öne sürdü.
Beklerken kardeşini arayıp neler olup bittiğini de öğrenmeye çalıştığını savunan Ünal, kalkışmaya karşı emniyet tedbirlerini alacak personeli taşıyacaklarına yönelik algı oluştuğunu ileri sürdü.
Ünal, Çardak'tan personel taşınacağını sonradan öğrendiğini, üsteğmen Yasin Göbütoğlu'nun komutanı olduğu kargo uçağı ile havalandıktan bir süre sonra yol yorgunu olduğu için uyuduğunu savunarak, kendisini uyandıran Abdullah Bingöl'ün durumun karışık olduğunu ifade ettiğini aktardı. Ünal, daha sonra uçağın Çardak'tan personel almadan Malatya'ya indiğini, burada gözaltına alınıp tutuklandığını söyledi.
Ünal, tahliyesini talep etti.
- Teknisyen astsubaylar suçlamaları kabul etmedi
15 Temmuz'da aynı kargo uçağında görev yapan sanık eski teknisyen astsubay Abdullah Bingöl de suçlamaları reddettiği savunmasında, FETÖ/PDY ile bir bağı olmadığını söyledi.
Darbe girişiminin yaşandığı gece terörle mücadele harekatı olacağını iddia eden Bingöl, filoya saat 23.00'e doğru geldiğinde her şeyin normal göründüğünü anlattı.
Bingöl, bu sırada ülkedeki durumdan haberdar olmadığını öne sürerek, filo binasında açık televizyondan küçük bir grubun kalkışma girişiminden bahsedildiğini gördüğünü bildirdi.
Yüzbaşı Adem Çakır'a ne görev yapacaklarını sorduğunu belirten Bingöl, onun da "Bizim görevimiz terörle mücadele harekatı kapsamında personel nakli görevi." dediğini ardından da televizyonu kapattırıp herkesin kendi işini yapmasını söylediğini aktardı.
Bingöl, Ulaştırma Harekat Merkezi'ne (UHM) gittiğini ve diğer uçuş ekiplerinin de burada olduğunu, harekat komutanı albay Erhan Baltacıoğlu'nun dağıttığı ve kendisine verdiği kağıtta ise Çardak Meydanı'na gideceğinin ve taşıyacağı personel sayısının yazılı olduğunu bildirdi.
Uçağın taşıyacağı personel sayısının 89-90 kişi olduğunu, UHM'de bulunan filo komutanı Engin Yetkin'e de verilen kağıtta 125 personel yazdığını ve sayının çok fazla bulduğunu söylediğini anlatan Bingöl, Yetkin'in de yapacak bir şey olmadığını, aldığı kadar taşınacağını belirttiğini savundu.
Daha sonra uçağa geçtiğini, havalandıktan sonra Çardak Meydanı'na iniş yapmadan, UHM'yi de dinlemeden radarların da yönlendirmesiyle Malatya'ya gittiklerini öne sürdü
Bingöl, tahliyesini talep etti.
Aynı uçakta teknisyen astsubay olarak görev yapan Aydın Uyan da terör örgütü üyesi olmadığını söylediği savunmasında, suçlamaları da kabul etmedi. Uyan, aynı uçaktaki diğer sanıklarla benzer beyanda bulunarak tahliyesini istedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.