pendik escort bayan
ozmenpc.com
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak

Dede Torun Üç Kuşak Pekmez Yapıyor

Siyaset 15.10.2017 - 14:13, Güncelleme: 15.10.2017 - 14:13
 

Dede Torun Üç Kuşak Pekmez Yapıyor

KONYA (AA) - Ahırlı ilçesinde emekliliğinin ardından yerleştiği köyünde üzüm yetiştiriciliğine başlayan 63 yaşındaki Nuri Demir, bağ bozumu sonrası...

KONYA (AA) - Ahırlı ilçesinde emekliliğinin ardından yerleştiği köyünde üzüm yetiştiriciliğine başlayan 63 yaşındaki Nuri Demir, bağ bozumu sonrası eşi çocukları ve torunları ile pekmez yapıyor.Konya Büyükşehir Belediyesinde işçi olarak çalışan Demir, 20 yıl önce emekli olunca ilçeye bağlı Erdoğan Mahallesi'nde babadan kalma araziyi değerlendirmeye karar verdi.Bölgede uzun aradan sonra ilk bağı kuran Demir, kısa sürede elde ettiği başarı ile çevresine örnek oldu.Kışın birkaç ayı kent merkezinde geçiren Demir, yılın geri kalan bölümünde ise ailesiyle bağ evinde yaşıyor.Demir, bağ bozumu sonrası çocukları ve torunları ile pekmek yaparak, bu geleneği gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor.Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, emekli olduktan sonra doğup büyüdüğü topraklara dönmeye karar verdiğini söyledi.Babasından kalan 15 dönümlük tarlanın bir kısmını elma bahçesi bir kısmını da bağ yaptığını belirten Demir, "Üzüm üretimi hem ekonomik hem daha kolay olduğu için elmaları peyderpey söküp üzüm dikmeye başladım." dedi.Köyde geçmişte yaygın olan bağcılığın zamanla sona ermesine çok üzüldüğünü anlatan Demir, şöyle devam etti:"50 yıl önce bizim bu çevrede hemen herkesin bağı vardı. Ekim ayında haftalarca bağ bozup pekmez kaynatırlardı. Elmacılığın gelişmesi ile ikinci plana itilen bağcılık zamanla yok oldu. Köyde hiç bağ kalmadı. Yıllardan sonra köydeki ilk bağı ben oluşturdum. Köyümüzde uzun bir geçmişe sahip bağcılığı devam ettirmek istedim ve başarılı oldum. Köyümüzden ve çevremizden birçok insan yaptığım işi takdir ediyor. Merak edenler yaptıklarımı yerinde görmek için buraya geliyor."Demir, her yıl baharın gelmesini dört gözle beklediklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:"Eşimle mart ayında köyün dışındaki bu bağ evine geliyoruz. İlkbaharda budama ile başlayan süreç ekim ayına kadar devam ediyor. Konya'da, Seydişehir'de yaşayan çocuklarım ve torunlarım için de yaz aylarında bahçede olmak çok farklı bir duygu. Torunlarım burayı çok seviyor. Okul tatil oldu mu buraya koşuyorlar. Burada hem doğayı tanıyorlar hem eğleniyorlar."Ailecek ekim ayında bağ bozumu yaptıklarını aktaran Demir, birkaç gündür de pekmez kaynattıklarını ifade etti.Pekmezin yüzlerce yıldır aynı yöntemle yapıldığına dikkati çeken Demir, şunları kaydetti:"Şırahaneye üzümleri dökerek, ayaklarımıza giydiğimiz çizmeler ile çiğniyor, şırasını çıkartıyoruz. Kazanlara aldığımız şırayı, pekmez toprağı atıp mayalandırıyoruz. Alta çöken çökeltiyi atıp, berrak şıra elde ediyoruz. Mayalanan şıraları, 'dığan' denilen yaklaşık 250 litrelik kazanda 6 saat yüksek ısıda kaynatıyoruz. 250 litre şıradan 50 litre pekmez oluyor. Özel üzüm pekmezimizi herkes çok beğeniyor. Konya’dan, İstanbul’dan tanıdıklar her sene sipariş veriyor. 4 evladım 8 torunum var. Büyüklerimden öğrendiğim pekmez yapımını çocuklarıma ve torunlarıma öğretiyorum. Bu geleneği onların da devam ettirmesini istiyorum. Çalışmak bizi sağlıklı yapıyor, zinde tutuyor. Yaz aylarında bahçede çalışırken eşimle birlikte çok huzurlu ve mutluyuz. Emekliler boş boş oturmasınlar, hasta olurlar. Kendilerini zihnen ve bedenen oyalayacak işler yapsınlar, çok mutlu olurlar."
KONYA (AA) - Ahırlı ilçesinde emekliliğinin ardından yerleştiği köyünde üzüm yetiştiriciliğine başlayan 63 yaşındaki Nuri Demir, bağ bozumu sonrası...

KONYA (AA) - Ahırlı ilçesinde emekliliğinin ardından yerleştiği köyünde üzüm yetiştiriciliğine başlayan 63 yaşındaki Nuri Demir, bağ bozumu sonrası eşi çocukları ve torunları ile pekmez yapıyor.

Konya Büyükşehir Belediyesinde işçi olarak çalışan Demir, 20 yıl önce emekli olunca ilçeye bağlı Erdoğan Mahallesi'nde babadan kalma araziyi değerlendirmeye karar verdi.

Bölgede uzun aradan sonra ilk bağı kuran Demir, kısa sürede elde ettiği başarı ile çevresine örnek oldu.

Kışın birkaç ayı kent merkezinde geçiren Demir, yılın geri kalan bölümünde ise ailesiyle bağ evinde yaşıyor.

Demir, bağ bozumu sonrası çocukları ve torunları ile pekmek yaparak, bu geleneği gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyor.

Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, emekli olduktan sonra doğup büyüdüğü topraklara dönmeye karar verdiğini söyledi.

Babasından kalan 15 dönümlük tarlanın bir kısmını elma bahçesi bir kısmını da bağ yaptığını belirten Demir, "Üzüm üretimi hem ekonomik hem daha kolay olduğu için elmaları peyderpey söküp üzüm dikmeye başladım." dedi.

Köyde geçmişte yaygın olan bağcılığın zamanla sona ermesine çok üzüldüğünü anlatan Demir, şöyle devam etti:

"50 yıl önce bizim bu çevrede hemen herkesin bağı vardı. Ekim ayında haftalarca bağ bozup pekmez kaynatırlardı. Elmacılığın gelişmesi ile ikinci plana itilen bağcılık zamanla yok oldu. Köyde hiç bağ kalmadı. Yıllardan sonra köydeki ilk bağı ben oluşturdum. Köyümüzde uzun bir geçmişe sahip bağcılığı devam ettirmek istedim ve başarılı oldum. Köyümüzden ve çevremizden birçok insan yaptığım işi takdir ediyor. Merak edenler yaptıklarımı yerinde görmek için buraya geliyor."

Demir, her yıl baharın gelmesini dört gözle beklediklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eşimle mart ayında köyün dışındaki bu bağ evine geliyoruz. İlkbaharda budama ile başlayan süreç ekim ayına kadar devam ediyor. Konya'da, Seydişehir'de yaşayan çocuklarım ve torunlarım için de yaz aylarında bahçede olmak çok farklı bir duygu. Torunlarım burayı çok seviyor. Okul tatil oldu mu buraya koşuyorlar. Burada hem doğayı tanıyorlar hem eğleniyorlar."

Ailecek ekim ayında bağ bozumu yaptıklarını aktaran Demir, birkaç gündür de pekmez kaynattıklarını ifade etti.

Pekmezin yüzlerce yıldır aynı yöntemle yapıldığına dikkati çeken Demir, şunları kaydetti:

"Şırahaneye üzümleri dökerek, ayaklarımıza giydiğimiz çizmeler ile çiğniyor, şırasını çıkartıyoruz. Kazanlara aldığımız şırayı, pekmez toprağı atıp mayalandırıyoruz. Alta çöken çökeltiyi atıp, berrak şıra elde ediyoruz. Mayalanan şıraları, 'dığan' denilen yaklaşık 250 litrelik kazanda 6 saat yüksek ısıda kaynatıyoruz. 250 litre şıradan 50 litre pekmez oluyor. Özel üzüm pekmezimizi herkes çok beğeniyor. Konya’dan, İstanbul’dan tanıdıklar her sene sipariş veriyor. 4 evladım 8 torunum var. Büyüklerimden öğrendiğim pekmez yapımını çocuklarıma ve torunlarıma öğretiyorum. Bu geleneği onların da devam ettirmesini istiyorum. Çalışmak bizi sağlıklı yapıyor, zinde tutuyor. Yaz aylarında bahçede çalışırken eşimle birlikte çok huzurlu ve mutluyuz. Emekliler boş boş oturmasınlar, hasta olurlar. Kendilerini zihnen ve bedenen oyalayacak işler yapsınlar, çok mutlu olurlar."


Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.