Savunma Sanayisi Ürünlerine Yurt Dışı İlgisi
ANKARA (AA) - GÖKSEL YILDIRIM - Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, Türk savunma sanayisi ürünlerine birçok ülkenin ilgi gösterdiğini bildirdi.
Demir, AA muhabirine, savunma sanayisinin gündemindeki çeşitli konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bir dönem savunma ve havacılık sanayisinin önemli gündem maddelerinden birini oluşturan Bölgesel Yolcu Uçağı Projesi'ndeki son duruma ilişkin bilgi veren Demir, "Bölgesel yolcu uçağı öncelik sırasından düştü ama Savunma Sanayii İcra Komitesi'nde son bir değerlendirme yaptıktan sonra bir şey söylemek daha doğru olur. Şu anda eski hızını kaybetti diyebiliriz." dedi.
Pakistan'a ATAK helikopteri ve MİLGEM, Suudi Arabistan'a MİLGEM satışına yönelik çalışmaların devam ettiğini anlatan Demir, şöyle devam etti:
"Pakistan ile imzaya çok yaklaştık diyebiliriz. Kredi meselesi vardı, bunu belli bir yere bağladık. ATAK ile ilgili bir kredi talebi var, onu da bir yere bağlamaya çalışıyoruz. Suudi Arabistan'dan cevap bekliyoruz, Kuveyt ile temasımız var. ATAK konusu Eurasia Airshow'da görüştüğümüz bazı ülkelerle de konuşuldu. Büyük ilgi var, onlarla da gündeme gelebilir. Gemi ve bot sınıfına yönelik çeşitli ürünlere ilgi var. Katar'da çeşitli denizcilik projeleri sözleşmeye bağlandı. Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ'nin Pakistan'da devam eden bir denizaltı modernizasyon işi var, bunu artırarak devam ettiriyor. İhracat konusunda çalışıyoruz. Mühimmat tesisi isteyen, insansız hava aracı isteyen ülkeler var. ALTAY tankına, zırhlı araçlara ilgi var. Bunlar belki hemen yarın olmayacak, üzerinde çalışmamız gereken ama bir gün olacağına inandığımız projeler."
- PULAT tank üzerinde testte
Demir, tank koruma sistemlerine yönelik çalışmalar kapsamında modernize edilen M60A3'lerin göreve başladıklarını anımsattı.
PULAT aktif koruma sisteminin çeşitli mühimmatlara karşı test edildiğini belirten Demir, şöyle konuştu:
"Daha test edeceğimiz mühimmatlar var. Bir mühimmatla ilgili test yaparken tespit ettiğimiz bir ihtiyacı karşılamak için de çalışma yapıyoruz. Testler bu anlamda sürüyor. 'Testler bitti.' denilecek aşamayı belirlemek de zor. Belirli sayıda mühimmata karşı test edip, sonuç aldık. Bu şekliyle onlara karşı kullanabiliriz ama geriye kalan bir grup mühimmat için de test yapmamız lazım. Bu süreklilik arz eden bir çalışma ama PULAT'lar entegre edilmeye başlandı. Tank üzerindeki testler yapılıyor ancak bu hemen bitecek bir süreç değil."
- "S-400'de takvime uyulacak"
Rusya'dan alınacak S-400'lerin tesliminde açıklanan Temmuz 2019 takvimine uyulacağını bildiren Demir, "Anlaşmanın çerçevesi belli, ne talep edeceksek ettik. Kamuoyunun bildiği, bilmediği bir dizi talebimiz var. Onların yerine getirilmesiyle ilgili de bir sorunumuz yok. Baştan ne konuştuysak ona uygun devam ediyoruz." diye konuştu.
Demir, Türkiye ile Rusya arasındaki S-400 anlaşması dolayısıyla yaptırımların gündeme gelebileceğine yönelik yorum ve iddialara ilişkin şunları söyledi:
"Bu tür yorumları biz de duyuyoruz, var ama iki devlet adamının, iki ciddi devletin de kararı, iradesi var. Bu iş çocuk oyuncağı değil ki bugün öyle, yarın böyle denilsin. Bu ne devlet ciddiyetiyle bağdaşır ne de kurumumuzun duruşuyla. Türkiye'de devletin bir politikası varsa biz de onun bir cüzüyüz. O politika adım adım izlenir, hiçbir problem yok. Ülkemizin menfaatine uygun, bağımsız karar alıp politika yürütmek esastır. Müttefiklerimizin konuları birbirine karıştırmadan, serinkanlı değerlendirme yapmaları beklenir."
- Savunma sanayisinin öncelikleri
İsmail Demir, savunma sanayisinin gelecek döneme ilişkin izleyeceği yol haritasına ilişkin de bilgiler verdi.
Her şart ve ortamda düşmanı görüp vurabilecek bir kabiliyete ulaşmayı hedeflediklerini vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
"Ana denklem bu. Bunu havadan, karadan, güdümlü füzeyle, bombayla, insansız hava aracıyla, kamikazeyle, topçu roketiyle, istihbaratla, elektronik harple yaparsınız, bütün bunlar masada. Çünkü muharebe sahasının tek bir oyunu yok, ayrıca kuvvetlerin entegre çalışması önemli. Vurucu anlamda kabiliyetler artırılmalı, karşıdan gelecek ataklara karşı koyacak tank koruma, hava savunma sistemleri olmalı ve katmanlandırılmalı. Düşmana sürpriz etkisi yapacak silahlar, elektronik bomba, yönlendirilmiş enerji silahı, lazer silahı olmalı. Elektronik harpte karşı kuvvetlerin karıştırılması, yanıltılması, istihbaratın önlenmesi gibi tedbirler alınmalı. İnsansız hava araçları, operasyonlarda elde edilen tecrübeler doğrultusunda geliştirilmeli. Bir yanda klasik harp yöntemleri diğer yanda terörle mücadele yöntemleri var. Konseptler değişiyor. Birine ağırlık verirken diğerini ihmal etmemek gerekiyor. Diyelim ki denizaltı, terörle mücadelede şu anda çok denklemde değil ama bunu ihmal edeceğiniz anlamına gelmiyor. Bir taraftan milli denizaltı projenizi başlatacaksınız, onu yaparken denizaltının batarya problemini çözmek için batarya geliştireceksiniz, tahrik sistemini geliştirmek için projeleriniz olacak. Her iki tarafa da bakmanız lazım. Birini ihmal ederseniz orada problem çıktığında sorun yaşarsınız. Ürünlerimizin yerlileştirilmesiyle ilgili büyük önceliğimiz var, dışarıya bağımlı kalmak istemiyoruz. Türkiye'de yapılabilecek hiçbir kritik sistemi dışarıdan almak istemiyoruz."