Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu: "Hızlı tren hizmet değil, göçü hızlandırır"

Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, ilk seçim mitingini memleketi Sivas'ta gerçekleştirdi. Karamollaoğlu, hızlı trenin göçü hızlandıracağını söyleyerek, "Adam otobüsle gidip sıkıntı çekeceğine trene binip İstanbul'a biraz daha hızlı gidecek. Bu hizmet değil" dedi.

Sivas Tarihi Kent Meydanı'nda seçmenlere hitap eden Karamollaoğlu, seçim çalışmalarına memleketi Sivas'tan başlamanın kendi üzerine düşen bir vecibe olduğunu belirterek, sözlerine BBP'nin merhum genel bakanı Muhsin Yazıcıoğlu ve merhum Sivas Belediye Bakanı Osman Seçilmiş'i rahmetle anarak başladı. 1970'li yıllarda TBMM'de 450 milletvekili bulunduğu dönemde Sivas'ın 9 milletvekili olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, bugün 600 milletvekili olmasına rağmen Sivas'ın 5 milletvekili bulunduğunu, hükümetin uyguladığı yanlış ekonomik politikaların Sivas'ı en mağdur illerden birisi haline getirdiğini söyledi. Karamollaoğlu, geçmişte Türkiye'den küçükbaş hayvanların kaçırılıp yurt dışında yüksek fiyatlardan satıldığını ifade ederek, günümüzde ise küçükbaş, büyükbaş hayvanların ve etlerinin bile ithal edildiğini dile getirdi.

"Hızlı tren hizmet değil"

Sivas'ta yapımı devam eden hızlı trenin hizmet olmadığını, göçü hızlandıracağını söyleyen Karamollaoğlu, sözlerinin yanlış yorumlanabileceğini ifade ederek, "Biz Sivas'a o kadar sahip çıktık ki şimdi hızlı treni getiriyoruz diyorlar. Ya mübarek hızlı trenin Sivas'a getireceği bir fayda demeyelim de kolaylık diyelim. Nedir o? Göçü hızlandıracak. Adam otobüsle gidip sıkıntı çekeceğine trene binip İstanbul'a biraz daha hızlı gidecek. Bu hizmet değil. Biz hızlı tren yapılsın demiyoruz. Ben bunu dedim ya yarın bazı malum televizyon kanalları "Şuna bak hızlı treni bile Sivas'a çok gördü derler. Rabbim size akıl fikir versin" dedi.

"Anadolu'yu yeniden ayağa kaldıracağız"

Karamollaoğlu, Samsun'un doğusunda kalan illerin hızla göç verdiğini söyleyerek, "Samsun'dan Akdeniz'e bir hat çekin. Doğusunda kalan tüm iller göç veriyor. En çok göç veren illerden maalesef belki de başta geleni Sivas. Biz bunu mutlaka tersine çevireceğiz. Bu görev benim omuzlarıma yüklenirse sadece Sivas değil, tüm Anadolu'yu yeniden ayağa kaldırmaya kararlıyız. Topyekun bir seferberlik ilan edeceğiz. Üretime dönük yatırım seferberliği. Yeniden ilk atacağımız temel 4'üncü demir çelik fabrikasının temeli olacak" dedi.

"TOKİ ile İstanbul mahvoldu"

TOKİ'nin sistemini de eleştiren Karamollaoğlu, "Ekonomi dediğiniz zaman bunlar kolay para kazanma yolunu anlıyor. Arsalar kıymetlenecek, TOKİ'ye bedava arsalar verilecek. Her yerde devlet ekonominin dışına çekilirken, TOKİ vasıtası ile işin içine boynuna kadar sokulacak. TOKİ'nin yaptıklarını eğer bu güne kadar aynı şartlarda özel sektöre verseydiniz emin olun bugün vatandaşlar çok daha ucuza daire sahibi olurdular. Orada başka şeyler döndü. TOKİ o kadar çok yetkiye sahip ki belediyeler bile kontrol edemiyor. 7 kat verilen yere "27 kat yapacağım" diyor, "karışamazsın" diyor. Bunun için İstanbul mahvoldu, Türkiye'nin birçok kenti mahvoldu" dedi.

"15 yıl önce ülkenin beka problemi yoktu"

AK Parti iktidarından önce ülkenin beka problemi olmadığını savunan Karamollaoğlu, "Bu seçim ülkede yapılacak en önemli seçimdir. Eğer bu ülke bir 4-5 sene daha bugünkü politikalar ile yönetilirse ayakta duracak mecalimiz kalmaz. Türkiye'nin bir beka problemi var diyorlar. Soruyorum 15 sene önce AK Parti iktidara geldiğinde böyle bir beka problemi var mıydı yok muydu? Yoktu. Peki bizi bu hale ne getirdi? AK Parti'nin yanlış politikaları getirdi" diye konuştu.

"Kuvvetler ayrılığına önem veriyoruz"

Cumhurbaşkanı adayı Karamollaoğlu, kendini kanunların üzerinde gören anlayışa karşı olduklarını, bu nedenle kuvvetler ayrılığına önem verdiklerini ifade ederek, "Biz adaletin kesinlikle yönetimin emrine verilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü adalet aynı zamanda hükümetleri de denetlemekle yükümlüdür. Bunun için kuvvetler ayrımına önem veriyoruz. Biz, cumhurbaşkanlığı sistemine karşı değildik. Ancak kontrol edilmeyen, kendisini kanunların üzerinde gören bir anlayışa karşıyız. Biz buna hiçbir zaman rıza göstermedik. Bazen şunu söylüyorlar, açıkça söylemek lazım. Açık ve kapalı kapılar ardında söylüyorlar. "Osmanlı nasıldı, sultan emrediyor herkeste uyuyor." Yok arkadaş önce tarihini doğru öğren sen. İster Osmanlı, ister Selçuklu sultanının yanında mutlaka istişare mekanizmasını oluşturan bir heyet vardı" şeklinde konuştu.