ANKARA (AA) - Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin yayımlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 171 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen eski polis memuru Ömer Keskin, daha önce Ankara İstihbarat Şubede çalıştığını, 2009-2012 yılları arasında ortam dinlemesi yaptıklarını ve fiziki takibe katıldığını anlattı.

Keskin, 2009 yılı sonu ya da 2010 yılı başında GMK Bulvarı üzerindeki bir apartmanın ikinci katındaki daireye götürüldüğünü belirterek, bu dairenin mutfak kısmında ses alıcı cihazlar gördüğünü söyledi.

Dairede Kemalettin Özdemir’in ofisinin bulunduğunu ifade eden Keskin, "Biz Özdemir’in bulunduğu katın bir üst katında idik. Başta dinlemeleri şubeden Mehmet Sait Köksal ile Yiğit Uyar yapıyordu, daha sonra da Ahmet Uygur ve ben devam ettirdim. Bize dinlemelerin nasıl yapılacağını ve dinlemeyi yapan cihazlar gösterildi." dedi.

Buradaki dinleme faaliyetlerinin bir yıl sürdüğünü söyleyen Keskin, "Mutfaktaki cihazların içerisinde hafıza kartları bulunuyordu. Bu kartları dinleme yaptıktan sonra bize aldırtıp çözüm yaptırtıyorlardı. Biz de daha sonra bu çözümleri Özgür Türker'e veriyorduk." diye konuştu.

- Taşındıktan sonra da dinleme devam etmiş

Keskin, 2011 ile 2012 yılları arasında Kemalettin Özdemir’in Dikmen tarafında başka bir ofis açması üzerine yer değiştirdiklerini ifade ederek, Özgür Türker'in kendisini başka bir binaya götürdüğünü anlattı.

"Aynı cihazlar burada da vardı ve yine hafıza kartı ile çalışıyordu." diyen Keskin, Özdemir'in yeni ofisinde de ortam dinlemesi yapıldığını belirtti.

Tanık Keskin, hafıza kartlarını amirlerinin söyledikleri zamanlarda değiştirdiklerini ve çözümünü yaptıklarını kaydederek, yapılan bu faaliyetin mesleğe yeni başladığı için hukuk dışı olduğunu bilmediğini, ayrıca bu çalışmaların adli değil önleme amaçlı yapıldığının söylendiğini öne sürdü.

Özgür Türker’in bu dinlemeleri ve fiziki takipleri mahkeme kararı ile yaptıklarını kendilerine söylediğini dile getiren Keskin, ancak kendilerine yazılı bir metin göstermediklerini, bunu "görev" adı altında yerine getirdiklerini iddia etti.

Duruşmaya tanık beyanlarıyla devam ediliyor.