İnsan Hakları Komisyonu Başkanından "Kadına Şiddet" Konusunda Uyarı
TBMM (AA) - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, kadına karşı şiddetin bir insan hakkı ihlali olduğunun, insanların zihinlerine küçük yaştan itibaren yerleştirmesi gerektiğini kaydetti.
Yeneroğlu, "Eskişehir'de eski sevgilisi tarafından gırtlağı kesilen ve ölümden dönen Tuba Korkmaz" ile alakalı dava ve kadına şiddet konusunda yazılı açıklama yaptı.
Kadına yönelik şiddetin, kadınları en temel insan haklarından mahrum eden, kadın sağlığını hem fizyolojik hem de psikolojik olarak olumsuz yönde etkileyen önemli toplumsal sorun olduğunu belirten Yeneroğlu, "TÜİK verilerine göre, ülkemiz genelinde şiddete maruz kalan kadınların oranı, yaklaşık yüzde 40'ı bulmaktadır. Yani her 10 kadından 4’ü şiddet görmektedir. Ayrıca, fiziksel şiddet gören kadınların neredeyse yarıya yakın bir kısmı, bu şiddet olayını kimseye anlatamamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Yeneroğlu, kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'nin değil, dünyanın sorunu olduğunu vurguladı.
Kadına yönelik şiddeti önleme konusunda bugüne kadar hayata geçirilen yasal reformların, bu anlamda değerli adımlar olduğunu belirten Yeneroğlu, şunları kaydetti:
"Ancak bu yasal reformların hayata nasıl geçtiği, sorunların çözümünde ne kadar etkin olduğu ve uygulandığı, önem arz eden başka bir alandır. İlk olarak yasal düzenlemelerin, özellikle de 6284 Sayılı Kanun'un hayata geçmesi, etkin şekilde uygulanması, uygulama sürecinde edinilen çıktıların takip edilerek sorunların tespit edilmesi gerekmektedir. Kanunla yetkilendirilen ve görevlendirilen kamu görevlileri ile kamu kurumlarına, sivil toplum örgütlerine, yargıya ve yürütmeyi denetlemekle yükümlü Meclisimize önemli görevler düşmektedir.
İkinci olarak, toplumda mevcut cinsiyetçi kalıp ve klişelerin önüne geçilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, kadına karşı şiddetin bir insan hakkı ihlali olduğunu insanların zihinlerine küçük yaştan itibaren yerleştirmeliyiz. Kanunlarımızın kadına karşı şiddeti suç addetmesi, şiddet uygulayanları cezalandırması yeterli olmamakta, ayrıca zihinlerde şiddeti teşvik eden, hoş gören klişe ve kalıpların da değiştirilmesi, yıkılması gerekmektedir."