Chp Ankara 11. Olağan İl Kongresi
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer partinin içinde iç çekişmeler oluyorsa, iç çekişmelere yol açanın bu partide yeri yoktur. Onlar ayrılsınlar, gitsinler. Biz kendi işimize bakacağız. Türkiye'nin sorunlarına biz kilitleneceğiz. Partinin kendi içindeki sorunlarına kilitlenenlerin burada işi yoktur." dedi.
Kılıçdaroğlu, Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde düzenlenen CHP'nin Ankara 11. Olağan İl Kongresi'nde partililere hitap etti.
Sözlerine, "Beni dikkatle dinlemenizi istiyorum. Gün ayrışma günü değildir, gün parti içinde yarışma günü değildir, gün Türkiye Cumhuriyeti sorunlarını çözme günüdür, gün bugündür." diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, bireysel çıkarlarla yola çıkanların asla ve asla CHP'ye layık olmadıklarını bildirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, toplumsal çıkarlarla yola çıktıklarını belirterek, hedeflerinin de demokrasi olduğuna işaret etti.
Demokrasinin kan kaybettiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Sokakta vatandaş rahat düşüncelerini ifade edemiyor. Yargı tümüyle 'bir kişiye teslim olmuş' gibi görüntü veriyor. Medya üzerinde yoğun baskılar var. Geldiğimiz süreç, iç açıcı bir süreç değildir. O nedenle hepimizin sorumlulukları var, hepimiz bütün bu gerçeklerden yola çıkarak demokrasiyi yeniden inşa etmek zorundayız." dedi.
Hangi partiden, hangi görüş ve inançtan olursa olsun, bütün vatandaşlara seslendiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Sizler, demokrasi konusunda bizim gibi düşünüyorsanız, 'herkes düşüncesini özgürce ifade edebilsin' diye düşünüyorsanız, 'her gazeteci düşündüğünü özgürce yazabilsin, hapishaneler düşüncelerini açıkladı diye tıklım tıklım dolduruldu, bundan rahatsısız' diyorsanız, bizimle beraber hareket edecekseniz demokrasi yolunda birlikte mücadele etmek zorundayız. Eğer bu mücadeleyi beraber yaparsak, beraber gerçekleştirirsek Kuvay-ı Milliyecilerin ruhunu yeniden ayağa kaldırmış olacağız."
- "Belediye başkanlarımızı görevden alarak"
Mücadele ederken, Türkiye'nin ve dünyanın gerçeklerini bilmelerinin önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, ön yargılarından arınıp, ülkenin sorunlarına kilitlenmek zorunda olduklarını kaydetti.
"Bugünlerde hükümet, bizi farklı bir mecranın içine sokmak istiyor." diyen Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Belediye başkanlarımızı görevden alarak, tartışma zeminini başka bir alana çekmek istiyor. Bu konuda son derece dikkatli bir tutum ve davranış içindeyiz. Elbetteki bundan duyulacak olan rahatsızlıkları dile getireceğiz. Ama ne olursa olsun Türkiye'nin gündeminden kimse bizi koparamayacaktır. Bu gündeme kilitleneceğiz. Kimin gündemi? Taşeron işçisinin gündemi, bizim gündemimiz. Akıllarının köşesinden bile geçmezdi taşeron işçilerin sorunu. Taşeron işçilerin sorununu gündeme getiren ve çözüm için dayatan parti, hiç kimse unutmasın, halkın partisidir, Cumhuriyet Halk Partisi'dir."
Asgari ücret konusuna da değinen ve 2018'de asgari ücretin net 2 bin lira olması gerektiğini söylediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, üç çocuklu bir asgari ücretlinin eline geçen paranın bin 709 lira olduğunu kaydetti.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Hükümet yetkililerine, yani bir eli yağda bir eli balda olan, Ankara'daki beylere sesleniyorum, bin 709 lirayla buyrun bir ay geçinin bakalım. Geçinemezler." diye konuştu.
- "İç çekişmelere yol açanın bu partide yeri yoktur"
"Eğer partinin içinde iç çekişmeler oluyorsa, iç çekişmelere yol açanın bu partide yeri yoktur." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Onlar ayrılsınlar, gitsinler. Biz kendi işimize bakacağız. Türkiye'nin sorunlarına biz kilitleneceğiz. Partinin kendi içindeki sorunlarına kilitlenenlerin burada işi yoktur. Bir daha söylüyorum, partinin dedikoduya, 'şöyle oldu, böyle oldu vesaire' buna ihtiyacı yoktur. Bunu yapanların bu partide yeri de yoktur, kimse kusura bakmasın." dedi.
Kılıçdaroğlu, bütçe konuşmalarından başlayarak bir sorunu daha gündeme getirdiklerini, bunun "kamyon, tır ve minibüs şoförlerinin" problemleri olduğunu aktardı.
Bir kamyon şoförünün "Biz yük taşımıyoruz, dert taşıyoruz." dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Bugün Türkiye'de kamyon şoförleri yük değil, dert taşıyorlar. Dünyanın en pahalı mazotunu alıyorlar, dünyanın en ağır cezalarıyla muhatap oluyorlar. Onlar da aile geçindiriyor." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, bütçe görüşmelerinde bu sorunları dile getirdiğinde Başbakan Binali Yıldırım'ın sözlerini anımsatarak, "Buradan 1 milyon 350 bin kişiye, kamyon şoförü ve eşlerine, sesleniyorum, sorun bakalım hayatınızdan memnun musunuz? 'Hayatımızdan memnunuz' diyorsanız, Binali Yıldırım orada gidin destek verin. 'Hayır, sorunlarımız var, çözülmesi gerekir' diyorsanız, CHP'nin kapıları size sonuna kadar açık. Buyurun gelin, sorunlarınızı çözeceğiz." ifadesini kullandı.
- "Türkiye dünyanın en zengin ülkelerinden biridir"
Hiçbir sorunun çözümsüz olmadığını, paranın bulunmadığı yerlerde sorunların çıkabileceğini anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse unutmasın, Türkiye dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Kaynağı vardır, yeteri kadar kaynağı vardır ama o kaynağı haklı ve yerinde kullanacaksınız, çarçur etmeyeceksiniz." dedi.
"Parayı yerli yerinde harcarsak çözemeyeceğimiz sorun yoktur." diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin parası yok." sözünün doğru olmadığını, Türkiye'nin parasının, kaynağının bulunduğunu ancak ülkeyi yönetecek namuslu siyasetçiye de ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Zamlardan sonra en düşük emekli aylığının 718 liraya çıktığını aktaran Kılıçdaroğlu, "718 lira aylıkla bir emekli nasıl geçinecek" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, "Onlara bakarsanız emekli dün çok kötüydü, bugün emeklinin bir eli yağda, bir eli balda. Emekli onlara göre beş yıldızlı otellerde kahvaltı yapıyor, onlara göre emeklinin durumu çok iyi, hiç bir derdi yok." diye konuştu.
"'Ticaretle uğraşmasam milletvekili aylığıyla geçinemiyorum' diyen kişi devleti yönetiyor." ifadelerini aktaran Kılıçdaroğlu, CHP'nin iktidara geldiğinde Ramazan ve Kurban bayramlarında emekliye iki maaş ikramiye verecekleri vaadinde bulundu.
- "Hakkın ve hukukun yanında olacağız"
Demokrasinin varlık nedeninin ödenen vergilerin nereye harcandığını sormaktan geçtiğine işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Kendilerine 'biz yerliyiz ve milliyiz' diyenler bu ülkede vergi ödememek için gider Man Adası'nda şirket kurarlar. Ben bunu dile getirdiğim zamanda dayanamazlar, her türlü iftirayı atarlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, hakkın ve hukukun yanında olacağız."
CHP'nin diğer partilere benzemediğini, sıradan bir dilekçe ile kurulmadığını, savaş meydanlarında kurulan bir parti olduğunu kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'ye üye olan herkesin tarihi sorumlulukları bulunduğunu, CHP'ye oy versin vermesin herkesin çocuğunun güzel bir Türkiye'de yaşama hakkı olduğunu bildirdi.
Hapishanelerin tıka basa dolduğunu, OHAL'e karşı çıkan ilk partinin CHP olduğunu ve demokrasiyi savunduklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Bugün gelinen nokta bir FETÖ ile mücadele noktası değildir. Gelinen nokta demokrasiyle ve muhalefetle mücadele noktasıdır." dedi.
Gazetecilerin, öğrencilerin hapiste bulunduğuna değinen Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Saraya gittiğimde bana söz verdiler. 'Hiç bir günahı olmayan, sadece komutanının emrine uyduğu için dışarıya çıkan ama boğazı kesilen, bıçaklanan, öldürülen erlerin hakkını savunmak zorundayız' dedim. Nasıl darbecilere karşıysak, o erleri bıçaklayıp, boğazlarını kesip, öldürenlerin de hesabını sormak gerekiyor. Onları da adaletin karşısına çıkarmak gerekiyor. Bana söz verdiler 'yapacağız' diye. Son KHK ile 'Onlardan hesap sorulmayacak' dendi. Sen istediğin kadar KHK çıkar, istediğin kadar sıkı yönetim bildirisi yayımla, ne yaparsan yap CHP olarak bir adım geri atmayacağız. Demokrasiyi savunma konusunda inançla, kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz."
Milletvekillerinin de hapiste olduğunu, Anayasa Mahkemesinin ve Hakimler ve Savcılar Kurulunun baskıya teslim olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Buradan Hakimler ve Savcılar Kurulunu uyarıyorum, kendinizi 'Hakimler Saray Kurulu' olarak tanıtmayın, saraydan talimat almayın, gece yarısı hakimleri değiştirmeyin. Sarayın hoşuna gitmedi diye hakimleri görevden almayın, alırsanız adalete, demokrasiye ihanet edersiniz, alırsanız çocuklarınıza hesap veremezsiniz. Size koltuk ikram edilmiş olabilir, bazı vaatlerde bulunulmuş olabilir ama siz adaleti, hakkı ve hukuku savunmak zorundasınız. Talimatla gece yarısı hakim değiştirirseniz o hakimlerin verdiği karar adil ve adaletli bir karar olmayacaktır."
Kılıçdaroğlu, "Falan hakimin aldığı karar sarayı rahatsız etmiş. 'Kılıçdaroğlu hakkında tazminat davaları açılmış, o hakim reddedebilirmiş. Onu gece yarısı değiştirelim, Kılıçdaroğlu'nu tazminat davasına mahkum etsin.' Etmezseniz namertsiniz siz. Sanıyorlar ki bizim evimizde ayakkabı kutuları var. Yok kardeşim, bizim boğazımızdan haram lokma geçmez." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)