Doç. Dr. Kader Uğur: "Tiroit hormonlarının eksikliği veya fazlalığı hastalığa sebep oluyor"
Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader Uğur, tiroit hakkında bilgiler verdi.
Tiroit bezinin boynun ön, orta ve alt kısmında yaklaşık 20 gram ağırlığında ve kelebeğe benzeyen bir organ olduğunu aktaran Doç. Dr. Uğur, "Tiroit bezinin büyümesi olayına guatr denilir. Çoğu zaman iyot eksikliği guatr hastalığına neden olur. Tiroit bezi, erişkinlerde enerji üretimi ve metabolizmayı sağlarken, çocuklarda ise büyümeyi ve gelişmeyi sağlar. Ayrıca tiroit hastalığı genellikle kadınlarda daha sık görülüyor. Diğer hormonlarımızın da olduğu gibi, tiroit hormonlarımızın da hayati önemi bulunuyor. Tiroit hormonlarının eksikliği veya fazlalığı hastalığa sebep oluyor. Tiroit hormonlarının eksikliği sıklıkla haşimato hastalığına, fazlalığı ise zehirli guatr hastalığına sebep oluyor" diye konuştu.
Belirtileri hakkında bilgi veren Uğur, "Tiroit hastalığı halsizlik, yorgunluk, kilo verememe veya kilo kaybı, soğuk veya sıcağa karşı vücudun tepki vermesi, çarpıntı, terleme, ciltte kuruluk, hipertansiyon, depresif duygu durumu, unutkanlık, kabızlık veya ishal şeklinde olabilecek bağırsak problemleri, konsantrasyonda azalma, kas ve eklem ağrıları ve saçlarda dökülme gibi belirtiler şeklinde oluyor. Bu belirtileri taşıyan bireylerin özellikle endokrinoloji uzmanına başvurması önem arz ediyor. Toplumda sık görünen tiroit bezinde kendi normal dokusundan farklı yapıda gelişen tiroit nodülü denilen oluşumlar bulunabilir ve bunlar toplumda sıklığının yüksek olduğu ayrıca bu nodüller yüzde 5 ile 10 oranında fizik muayene, yüzde 50’sinde ultrason yöntemiyle saptanıyor. Tiroit nodüllerinin çoğu iyi huyludur. Genellikle doktor önerisine göre tiroit nodüllerine müdahale yapılıyor. Bu tiroit nodüllerinin yüzde 5’i kanserleşme riski taşır. Tiroit hormonlarımızı koruyabilmek için, kilodan kaçınmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, haftada 2,5 saat yürüyüş yapmak, zehirli guatr dışında sofra tuzumuzu genellikle iyotlu tuz olarak tercih etmek, endokrin bozucular olan plastik, katkı maddeleri, koruyuculardan mümkün olduğu kadar uzak durmak, işlenmemiş gıdaları daha çok tüketmek ve düzenli doktor kontrollerimizi yaptırmak gerekiyor" şeklinde konuştu.