Birkaç adım yakınınızdan geçen bir insanın size hiç dokunmadan adınız, soyadınız, banka kart, telefon ve TC kimlik numaranız gibi özel bilgilerinize ulaşabileceğini biliyor muydunuz?

Hırsızların bu bilgileri kullanarak sizi uyandırmamak için küçük küçük meblağlarda hesabınızdan alışveriş yapabileceği hiç aklınızın köşesinden geçti mi? Evet, bütün bu akla gelmeyecek şeytani uygulamalar mümkün. Bunu ya internetten aldıkları 100 dolarlık bir okuyucu aletle ya da ellerindeki akıllı cep telefonlarıyla gerçekleştirebiliyorlar. Önceleri sadece bir olasılık olarak tartışılan bu ihtimal, maalesef artık olasılık olmaktan çıkıp süratle dünyada yayılmaya başlayan büyük bir probleme dönüşmüş durumda. Peki bunu nasıl beceriyorlar?İnsanların hayatını kolaylaştırmak için icat edilmiş, belki de sürekli kullandığınız ama farkında olmadığınız bir teknolojiyi aleyhimize kullanarak...

RFID (Radio Frequency Identification) yani 'radio frekansı ile tanımlama teknolojisi'nden bahsediyorum. RFID kısaca 'radio frekansı ile haberleşen ve içinde bilgi depolayabilen, bugün ulaştığımız son chip teknolojisi' olarak tanımlanıyor. Otomotiv, akaryakıt, lojistik, perakendecilik, tarım, sağlık, bankacılık, enerji, kamu, güvenlik, turizm gibi hemen her sektörde kullanılan bu teknoloji bugün yaşamımızda 'vakit kaybımızı minimuma indirgeyebilen' ilk 5 buluş içerisinde sayılmakta. RFID sayesinde bütün kişisel bilgilerin aktarıldığı mikroçipler artık cebimizdeki neredeyse her kimlik içerikli kartta bulunmakta. Sayesinde kasalarda çabucak ödeme yapabiliyor, bankadan para çekebiliyor, kuyruklarda beklemiyor, kısacası saatler alacak bazı aktivitelerimizi tıkır tıkır işleyen bir sistemle dakikalara indirgeyebiliyoruz. Bütün bu kolaylıklardan faydalanırken zarar görmemek için yapılabilecekler listesi şimdiden oluşturularak birçok ülkede halka ilan edilmeye başlandı. Bu listenin başında RFID hırsızlığından koruyan cüzdanlar ve çantalar var. Bu çaresizliği ve halkta oluşan paniği avantaj olarak kullanan bazı tüccarlar son derece makul fiyatlara satışa çıkarabilecekleri ürünlerini 4-5 kat fazlasına piyasaya sürmeye başladılar bile.

Ben şahsen bir mühendis arkadaşımın tavsiyesiyle (sizlerle de aşağıda paylaşacağım) 5-10 TL'ye mal olacak önlem paketimi hazırladım. Gelelim bu hafta bu konuyu neden yazdığıma... Geçen hafta Amerika'da, televizyonlarda RFID hırsızlığının imkânsız ve paranoyadan öte bir şey olmadığını çok ateşlice savunan bir mühendis vardı. Bugün RFID hırsızlığıyla bankasından büyük meblağlarda para çekildiğini, mahkemeye başvurduğunu ilan etmiş. Sanırım önlem almakta ve uyanık olmakta fayda var. Gördüğünüz gibi günümüzdeki soyguncular yüzüne maske takmış, elinde el feneri, sırtında torba ile karikatürlerde çizdiklerimizden çok farklı. Teknoloji kullanıyorlar, akıllıca planlar yapıyorlar. Onlardan bir adım ileride olmak, oyuna gelmemek için bilimi, teknolojiyi takip etmek, olabileceklerin farkına vararak önlemler almak gerek. En azından silahları eşit güçte kuşanmak ve aynı kurnazlıkta düşünebilmek için.

'Eşit güçte düşünebilme' dedim de aklıma bir fıkra geldi: Avukat güçlü deliller gösterilerek hırsızlıkla suçlanan müvekkilini yaratıcı bir savunmayla hapisten kurtarmak istemektedir. Mahkemede yargıca dönen avukat, 'Müvekkilimin arabanın camından içeri sol kolunu sokup bayanın kucağındaki çantayı aldığı doğrudur. Lakin olaya biraz farklı bakmakta fayda var. Müvekkilimin kolu bizzat kendisi değildir. Bir kolun işlediği suç için bütün bir kişinin cezalandırılması bana hiç de adaletli gelmiyor efendim' der. Yargıç düşünür ve gülümseyerek der ki: 'Peki o zaman ben de aynı mantıkla 'adaletli' bir karar vereyim. Müvekkilinizin sol kolu 1 yıl hapse mahkûm edilmiştir.' Yargıcın bu son derece kıvrak zekâyla verdiği kararı hayranlıkla izleyenler dalga geçer bir ifadeyle gözlerini avukata çevirirler. Avukat ciddi bir suratla seyircilere bir göz atar. Ardından gülümser. Müvekkilinin önce ceketini sonra protez olan sol kolunu çıkarmasına yardımcı olur, kolu mahkemeye teslim eder ve müvekkiliyle birlikte mahkemeyi terk eder...

RFID HIRSIZLIĞINA UCUZ ÇÖZÜM

1. Cüzdanınızın kâğıt para koyduğunuz bölümünün ölçüsünde alüminyum folyo kesin.

2. Bu folyoyu sıra sıra selobant yapıştırarak önlü arkalı kaplayın. Yapıştırdığınız bant bir önceki yapıştırdığınızın 1 mm. üzerine gelecek şekilde olsun. Böylece elinizde kolay kolay yırtılmayan ve esnek bir alüminyum şablon olacak.

3. Alüminyum şablonu cüzdanınızın kâğıt para koyduğunuz bölümüne yerleştirin. Böylece cüzdanınızı kapattığınızda dış yüzeyi dışardan bilgilerinizin okunmasını engelleyen bir tabakayla kaplanmış olacak.

4. Aynı şekilde hazırlanan alüminyum şablonları çeşitli büyüklükte hazırlayarak çantanızın kartlarınızı, kimliklerinizi taşıdığınız ceplerine de yerleştirebilirsiniz.

Kaynak: yenisafak.com.tr