AP yolsuzluk davasında son tutukluya da şartlı tahliye
Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) yolsuzluk ve kara para aklama skandalı ile ilgili soruşturma devam ederken, soruşturma kapsamında tutuklu bulunan son şüpheli hakkında da şartlı tahliye kararı verildi. AP’nin eski üyeleri Antonio Panzeri ve Marc Tarabella’nın ardından AP’nin eski Başkan Yardımcısı Eva Kaili’nin de şartlı tahliye olacağı açıklandı.
Belçika Federal Savcılık Sözcüsü Antoon Schotsaert yaptığı açıklamada, Kaili’nin Belçika’nın başkenti Brüksel’deki ikametinde kalacağını ve elektronik kelepçe takacağını ifade etti.
Basın tarafından Qatargate olarak da adlandırılan ve Avrupa Birliği’ni (AB) sarsan yolsuzluk ve kara para aklama skandalı sonrası açılan soruşturma kapsamında yüklü miktarda nakit para ile suçüstü yakalandığı iddia edilen Kaili tutuklanmıştı. Kaili’nin iki kez yaptığı tahliye başvurusu ise reddedilmişti.
Kaili’den önce ise Belçika adli makamları ile anlaşma yaparak “itirafçı” statüsü kazanan eski AP üyesi Panzeri hakkında geçtiğimiz hafta, dün ise eski AP üyesi Marc Tarabella hakkında şartlı tahliye kararı verilmişti. AP yolsuzluk ve kara para aklama skandalı ile ilgili soruşturmada Kaili hakkındaki karar ile tüm tutukluları tahliye edilmiş oldu.
Ne olmuştu?
Belçika’da geçtiğimiz yıl 9 Aralık’ta yolsuzluk ve kara para aklama soruşturmasında başkent Brüksel’de 16 ayrı operasyon gerçekleştirilmiş, Katar’ın AP’nin kararlarını etkilemek amacıyla stratejik konumdaki kişilere rüşvet verdiği iddia edilmişti. AP’nin 14 başkan yardımcısından biri olan eski Yunan milletvekili Eva Kaili, İtalyan Articolo Uno Partisi üyesi Pier-Antonio Panzeri, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Luca Visentini ve Sosyalistler ve Demokratlar Grubundan (S&D) asistan Francesco Giorgi yolsuzluk soruşturması çerçevesinde gözaltına alınmıştı.
Polis tarafından yapılan baskınlarda 1 buçuk milyon euro ele geçirilmişti. AP’nin 8 yıldır üyesi olan Kaili, AP Başkanı Metsola tarafından görevden alınmıştı. Kaili ayrıca AP’deki Sosyalistler ve Demokratlar Grubu üyeliğinden de uzaklaştırılırken, Yunanistan’ın merkez solundaki Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) Partisi’nden ihraç edilmişti. Yunan makamları Kaili’ye, eşine ve yakın aile üyelerine ait mal varlıklarını dondurmuştu.