Erdoğan: 12 yıl kirada oturdum konuşmazlar

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın maliyetine ilişkin eleştirilete tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Başbakanlığım döneminde resmi konutta değil, apartman dairesinde, kirada oturdum, bunu konuşmazlar. Bu bina ülkemiz için bir ihtiyaçtı. 12 yıl boyunca karşılama törenlerini caddede yaptık" dedi.

 

Erdoğan, Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. İşte o açıklamaları:

 

"KEÇİÖREN'DE APARTMAN DAİRESİNDE OTURDUM, BUNU KONUŞMAZLAR"

 

CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI KONUSU DÜNYA BASININDA GÜNLERCE İŞLENDİ, MANŞET BİLE OLDU. BEYAZ SARAY'LA, VERSAİLLES SARAYI İLE KIYASLAMALAR YAPILDI. BUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

 

"Bu bina, ülkemiz için bir ihtiyaçtı. O nedenle yapıldı. Yabancı konukları karşılama törenlerini, 11-12 sene caddeyi trafiğe kapatmak suretiyle sokakta yapmak durumunda kaldık. Şimdi Çankaya'da Ahmet Bey (Davutoğlu) oturacak. Pembe Köşk ise müze haline getirilebilir. Gazi'ye ait eşyaların sergilendiği, öğrencilere ve halka açık bir yer haline getirme gibi bir ihtimal olabilir. Ankara müze fakiri bir yer çünkü. Ben Başbakanlığım döneminde resmi konutta oturmadım, Keçiören'de apartman dairesinde, kirada oturdum, bunu konuşmazlar. Ankara'da Abdullah bey'in oturduğu konuta taşınmam, Cumhurbaşkanı seçildikten sonradır. Ben gelen devlet başkanlarına vesair hiçbirine otellerde yemek vermedim, bütün yemeklerin hepsini resmi konutta vermişimdir. Oradaki bizim aşçısıyla garsonuyla ordan hallettik. Biz bunları bizden öncekiler gibi otellerde vermiş olsaydık bu rakamlar, bire iki, bire üç katlardı. Bunu konuşmazlar. Bu kadar hassasiyet içinde olduk."

 

 

"SARAYA VATANDAŞLAR DA GELECEK"

 

BEŞTEPE'DEKİ PROJEDE KONUT DA OLACAK MI?

 

"Olacak. Bitince oraya geçeceğiz. Halen oturduğumuz yer esasen Dışişleri Konutu. Oraya Dışişleri Bakanımız taşınacak. Ahmet bey, zaten resmi konuta taşınmış durumda. Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı kapsamında, 2-3 bin kişilik bir kongre sarayı da olacak. Bu dışarıya da açık olacak. Orada büyük çaplı toplantılar yapma imkanımız olacak. Örneğin, muhtarlarla orada biraraya gelmeyi planlıyorum; kendilerini dönüşümlü olarak çağırma suretiyle bunu yapabilirim. Hakeza, tüm Türkiye'den kurayla belirlenecek vatandaşlarımızla da benzer bir toplantıyla bir araya gelmeyi düşünüyorum. Kongre merkezinin yanına bir cami de yapacağız. O bölgede ihtiyaç var çünkü. Cami halka açık olacak."

 

"KALİTENİN ELBET BİR BEDELİ OLUR"

 

MALİYETLE İLGİLİ TARTIŞMALARA NE DİYORSUNUZ?

 

"Bizim amacımız, tıpkı ecdadımız gibi, ülkemize kalıcı bir eser bırakmak. Projeyle ilgili olarak ben nasıl bir şey istediğimizi söyledim. O da şuydu: Binanın dışında, Ankara'da da izlerini gördüğümüz Selçuklu mimarisi olmalı. İçeride Osmanlı'nın taban tavan arasındaki mesafedeki o rahatlık olmalı. Donanım olarak da modern teknolojinin kullanıldığı akıllı bir bina olmalı. Sağ olsun arkadaşlar, iyi bir iş çıkardılar. Malzeme noktasında da bütün hassasiyeti ortaya koydular. Kalitenin elbet bir bedeli de olur. Eğer burada bir suistimal varsa, bunu inceleyecek merciler bellidir. Bu açıdan herhangi bir sıkıntımız yok. Maliyet konusunda 750-800 milyon dolar gibi rakamlardan bahsedenler var. Bu kesinlikle doğru değil. Maliyet 500 milyon dolar civarında."

 

 

"DÜNYANIN NE DEDİĞİ ÖNEMLİ DEĞİL"

 

ULUSLARARASI MEDYANIN HASSASİYETİNİ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

 

"Duymuyorum. Bizim için herhangi bir kıymeti harbiyesi yok. Biz kendi işimize bakarız. Büyük devletsek, büyük düşünmek durumundayız. Dar düşünceli insanların bakışıyla dünyaya bakamayız, Türkiye'yi de böyle değerlendiremeyiz. Onlar ne derse desin, biz yolumuza devam edeceğiz."

 

 

Kaynak: habervaktim.com