CHP Genel Sekreteri Böke ve Genel Başkan Yardımcısı Binici gazetecilerle bir araya geldi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi Binici, gazetecilerle bir araya geldi.
Cumhuriyet Hak Partisi’nde 4-9 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan Tüzük Kurultayı için çalışmalarda son düzlüğe girildi. Bu çerçevede, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi Binici, gazetecilerle bir araya geldi. 6-7-8 Eylül tarihlerinde tüzük değişikliğini görüşmek ve karara bağlamak için toplanacak CHP 20. Olağanüstü Kurultayı ile ilgili basın toplantısı düzenleyen Böke ve Binici, basın mensuplarının tüzük değişikliğine yönelik sorularını cevapladı.

“Bir dönem kuralı olacak”
Bir gazeteci tarafından yapılacak olan tüzük değişikliğinin ardından bir kişinin en fazla 3 dönem milletvekilliği yapacağını kapsayan dönem kuruluna ve ön seçime ilişkin herhangi bir itirazın olup olmamasını sorması üzerine Binici, “Biz kişileri düşünerek değil, CHP’nin iktidara giden sürecini düşünerek bir tüzük değişikliği yapıyoruz. Bu konuda önce bir kafalarımızın netleşmesi lazım. Biz CHP örgütü olarak kişilerden ayrı olarak partinin iktidara giden sürecini ön görüyoruz. Bir dönem kuralından elbette bahsedebiliriz. Bir, iki, üç veya beş dönem olur ama henüz komisyon bu konuda ‘şu dönemdir’ demedi ancak bir dönem kuralı olacak. Dönem kuralının yürürlük maddesinin nasıl olacağına ilişkin de bir komisyon değerlendirmesi mutlaka olacak. Kimsenin hakkının gasp edilmediği en demokratik ve en sağlıklı yöntemi komisyonumuzla bulacağız” cevabını verdi.

“Kural bir kişi aday olmaz diyorsa o kişi aday olmak için orayı burayı çekiştirmez, çekiştiremez”
Böke ise meselenin isimlere indirgenmiş bir siyasetin karşısına yeni bir siyaset anlayışı koymak olduğunu dile getirerek, “Biz kurallı işleyen bir Türkiye hayal ediyoruz. Kural neyse biz ona uyarız. Kural bize ‘siz milletvekili olamazsınız’ diyorsa, olmayız. Türkiye iktidar iddiamız da bunu gerektirir, siyasi bilincimiz de bunu gerektirir. Her bir partilimiz zaten böyledir. Dolayısıyla, meseleyi kişiler üzerinde değil Türkiye iktidar iddiasıyla örtüşecek tarif üzerinden yapmak gerekiyor. Nitekim, hedefimizde o. Komisyon yarın bir daha toplanacak ve o komisyonun getirdiği son müzakerelerin yapılacağı metinden sonra hepimizin ortak görüşüyle çıkacak. Bir dönem kuralının gelip gelmemesi, içeriğinin ne olacağı, ön seçimin sınırlarının tarifi bu partide istişareyle belirlenir çünkü katılımcı bir demokrasiye inanan bir partiyiz. Nihayetinde çıkacak olan tüzük neyse o tüzük CHP için bağlayıcıdır. Kural bir kişi aday olmaz diyorsa o kişi aday olmak için orayı burayı çekiştirmez, çekiştiremez” ifadelerini kullandı.

Sivas’taki sembolik Tüzük Kurultayı açılışı için eski genel başkanlara davet
Böke, bir gazetecinin 4 Eylül’de Sivas’ta yapılacak olan Tüzük Kurultayı’nın sembolik açılışına eski genel başkanların katılıp katılmayacağını sorması üzerine şu cevabı verdi:
“Biz sadece toplantılarda buluşmak için değil geçmiş deneyimleri ve siyasete katkıları nedeniyle de önceki dönem genel başkanlarımızla, Genel Başkanımızın çok sıkı temasları oluyor. Buna bütün önceki dönem genel başkanlarımız koşulsuz dahil ve öyle olmaya da devam edecektir. Bütün programlarımıza yaptığımız davet gibi burada da bir davetimiz var. Katılım elbette önceki dönem genel başkanlarımızın kişisel programları ışığında onlar tarafından belirleniyor” dedi.

Genel Merkez Kontenjanı
TBMM üye tam sayısının yüzde 15’i kadar sırayı “genel merkez kontenjanı” olarak belirleyebileceği maddesine ilişkin tartışmaların var olup olmadığı sorusuna ise Binici, “31 Mart seçimlerinde kadını, genci, meslek grubunu ve demografik yapıyı dağıtabileceğimiz örgüt denetiminde bir ön seçimden bahsettik. Eğer yüzde 15 kontenjan diyorsanız, bu bahsetmiş olduğum bütün yapıların harmanlanacağı, korunacağı bir süreçten bahsediyoruz demektir. Bir yönerge üzerine yaptık. Her 3’de 1 kadın, her 5’te 1 genç yazacaksınız dedik. Bazı yerlerde buranın geçim kaynağı tarım mutlaka bir ziraat mühendisi işaretleyeceksiniz dedik. Bazı yerlerde en az bir tane şehir plancısı işaretleyeceksiniz dedik. Dolayısıyla, meslek gruplarının, bölgesel dağılımların, cinsiyetin ve yaşın harmanladığı, korunduğu bir meclis çatısı altında onu tariflediğimiz bir yönerge ile yaptık. Dolayısıyla yüzde 15 kontenjan, aslında bunun korunması için var olan bir yapıdan bahsetmektir. Biz aslında bu yapıyı korumaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem için yıllardır mücadele eden bir partinin, bundan vazgeçmesi mümkün değil”
Bir gazeteci tarafından yeni tüzükte cumhurbaşkanı adayının belirlenmesine yönelik bir maddenin eklenmesi durumunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin devamı olabileceği iddialarını sormasına ilişkin Böke, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem için yıllardır mücadele eden bir partinin, ilkeleri de buna işaret eden; üstelikte kuruluşunda bu ilkelere liderlik yapmış bir partinin bundan vazgeçmesi mümkün değil. Daha demokratik bir zemin, parlamentosu güçlü bir Türkiye’dir. Bu hedeften vazgeçmiyoruz. Bu hedefe giden yolda, bugünün kuralları içerisinde nereye biri seçilecekse o kurala uygun işimizi, ilkelerimizle uyumlu yapmanın tarifleriyle sınırlıdır bu tüzük” cevabını verdi.

“CHP kanunun ön gördüğü şekilde cumhurbaşkanı adayını belirleyecektir”
Binici ise aynı soruya şu cevabı verdi:
“Tüzüğümüzün kuruluş ve ilkelerimizi düzenleyen bölümde, CHP’nin Parlamenter Sistemle ülkenin yönetilmesine ilişkin görüşlerini göreceksiniz. 2018 yılında değişen tüzüğümüzde 54. Madde cumhurbaşkanı adayının saptanmasına yönelik bir düzenleme yapmış Bu düzenleme kanun değişikliğinden önce yapılmıştı. Elbette beğenmemekle birlikte şu anda kanuna uymak zorundayız çünkü biz hukukun üstünlüğünü tanıyan bir partimiz. 54. Madde şöyle tarifler; cumhurbaşkanı adayını seçmen yoklaması, ön seçim, aday yoklaması ve merkez yoklaması yöntemlerinden biriyle belirlenir. Hangi yöntemin uygulanacağına Parti Meclisi karar verir. Tüzüğümüzün 54. Maddesinin birinci fıkrası çok geniş bir yöntem belirlemiş ancak kanun burada der ki; cumhurbaşkanı adayını parlamento grubu ya da imzayla belirlenir. Dolayısıyla biz burada yazan yöntemlerin hepsini uygulayabiliriz, bunun önünde hiçbir kısıt olmamakla birlikte bu yöntemler parlamento grubumuza ışık tutucu olacaktır. Dolayısıyla resmi olarak kanunun ön gördüğü şekilde CHP, cumhurbaşkanı adayını belirleyecektir.”