Bakan Selçuk, Aa Editör Masası'na Konuk Oldu

ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, gelecek dönemde yapılması planlanan Öğrenci Başarı İzleme Araştırmasıyla ilgili, "Bu sınavlar merkezi yapılmayacak. Bu sınavlar bölgesel olacak, iller düzeyinde mesela. Bizim derdimiz çocuğu ölçmek değil, bizim derdimiz sistemi ölçmek. Biz kendi eksiğimizi görmek için bu izleme araştırmasını yapıyoruz. PISA nasıl yapılıyorsa ya da TIMSS nasıl yapılıyorsa biz bunu da kendi ülkemiz için yapmayı arzu ediyoruz." dedi.

Selçuk, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Milli Eğitim Bakanlığının "2023 Eğitim Vizyonu"na yönelik yapılan bazı eleştirilerin anımsatılması üzerine Selçuk, "Türkiye'de eğitime gönül vermiş, yüzlerce, binlerce insanımız var. Onlar, Türkiye'nin her yerinde bir sorunun cevabıyla ilgileniyorlar. Her türlü siyaset, bürokrasi olabilir ama bize şunu sorun, 'bizim çocuklarımızın geleceği için ne düşünüyorsunuz?', 'Sizin günlük kavgalarımız bir tarafta ama bizim çocuklarımızın geleceği için ne söyleyeceksiniz?' demeye çalışıyorlar. Ben onların faydası olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Japonya veya Finlandiya'daki eğitim modellerinin kopyalanmaya çalışıldığı yönündeki iddialarla ilgili Selçuk, şunları kaydetti:

"Benim bu tür eleştirileri, 'klişe bulmam' ya da 'çok gereksiz bulmam' diye bir şey söz konusu değil. Ben her türlü eleştiriyi sırtımdaki akrebi gösteren bir kişi olarak değerlendiriyorum. Dolayısıyla bu ülkelerin sistemleri vesaire. Finlandiya'da bütün nüfus üç kuşaktır üniversite mezunu. Finlandiya'nın milli gelir seviyesi belli bir noktada. Finlandiya'da 580 bin öğrenci varken bizim sadece Suriyeli öğrenci sayımız 630 bin. Karşılaştırılabilir şeyleri konuşmamız lazım. Burada nedensel bağlama oturtmak zorundayız. Bir rasyonaliteye ihtiyacımız var. Japonya'nın eğitim sistemini Türkiye'ye getiriyor olmak, bir bilim insanının konuşabileceği bir şey değil. Ben, 'eğitim ihraç edilebilir ama ithal edilemez' diyen bir insanım. Buradaki mesele şu; sınıfı görüyor muyum, öğretmenimi izliyor muyum, velimle karşı karşıya gelip sohbet ediyor muyum, Türkiye'nin eğitim coğrafyasına bakıyor muyum? Başka bir ihtiyacım yok ki benim. Ben sadece 'dünya ne yapıyor?' sorusunun yanıtı için dünyayla da ilgileniyorum. Onlar ne yapıyor, biz ne yapıyoruz bunu görmek için. Japonya'yı kopyalamak bu gerçekten rasyonalitesi olmayan bir iddia."

- "Kimseyi ötekileştirmek istemiyorum. Bütün renklerle ilgileniyoruz"

Selçuk, "2023 Eğitim Vizyonu"nun imam hatip merkezli olduğu eleştirileriyle ilgili, "Ben insanımızın muhalefet ihtiyacını çocuklarımız üzerinden giderilmesine karşıyım. Onlar benim evlatlarım. Hepsi benim evladım, hepsi benim göz bebeğim. Dolayısıyla vay şu çocuklar, vay öbür çocuklar. Böyle bir tartışma benim karakterime çok uygun değil. Ben çocuklar üzerinden muhalefet ihtiyacının giderilmesine razı değilim." dedi.

Selçuk, konuşmasına söyle devam etti:

"Fen lisesi de yazıyor. Sosyal bilimler lisesi de yazıyor, meslek lisesi de yazıyor. Karıştırırken bazen üç, dört sayfa geçebiliyorsunuz. Öyle bir tutum belki olabilir. Bu çocukların her birisi bizim öz evladımız. İmam hatipli çocuklar üzerinden ya da fen liseli çocuklar üzerinden bir kavga olduğunda, çocukların ruhu örseleniyor. Bunu yapmayı tercih etmiyorum. Ben her çocuğun hukukunu korumak istiyorum. Kimseyi ötekileştirmek istemiyorum. Biz bütün renklerle ilgileniyoruz."

"2023 Eğitim Vizyonu"nu öğretmenlerin özlük hakları temelinde ele alan yaklaşımları uygun bulmadığını da dile getiren Selçuk, şunları söyledi:

"Meseleye çocuk açısında bakıyorum. Yani öğretmeni merkeze koymak benim için çok öncelikli ama yumurtanın sarısı benim çocuk. Özü çocuğun hukuku. Eleştiriler ve öneriler nedir diye baktığımızda çocuklar için ne getiriyordan çok, özlük hakları ya da birtakım bürokratik meseleler daha ön planda. Ben isterim ki, çocuğu öne çıkartalım. Biz bu işi niye yapıyoruz, bir Milli Eğitim Bakanı niye var, masalar, koltuklar, genel müdürlükler niye var, okullar, öğretmenler niye var? Bunların hepsi çocuk için var. Çocuğun üzerinden bu meseleyi zenginleştirirsek çok daha mutlu olacağız."

- "Derdimiz çocuğu ölçmek değil, bizim derdimiz sistemi ölçmek"

Bakan Selçuk, gelecek dönemde yapılması planlanan Öğrenci Başarı İzleme Araştırmasının hangi kademe ve sınıflarda yapılacağıyla ilgili bir soru üzerine, şu bilgileri verdi:

"İlkokul, ortaokul ve lisede sadece birer sınıfta yapılacak, bununla ilgili araştırmalar sürüyor. Bizim bir analize ihtiyacımız var. Şu ana kadar yapılmış e-okuldaki karne notları, TEOG vesaire gibi geçmişte yapılan sınıfların sonuçlarına bakarak bir çözümleme yapmamız lazım. Hangi sınıf, kritik sınıftır. Bunu aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz ama dataya dayalı olarak görmek istiyoruz. Bu sınavlar merkezi yapılmayacak. Bu sınavlar bölgesel olacak, iller düzeyinde mesela. Bizim derdimiz çocuğu ölçmek değil, bizim derdimiz sistemi ölçmek. Biz kendi eksiğimizi görmek için bu izleme araştırmasını yapıyoruz. PISA nasıl yapılıyorsa ya da TIMSS nasıl yapılıyorsa biz bunu da kendi ülkemiz için yapmayı arzu ediyoruz. Bunu yaparken de asla bunu karneye koyalım, çocuklar notunu görsün vesaire değil. Biz burada bir okulumuzun gelişim planını nasıl ilerletiriz, o okulumuzdaki öğretmenimize nasıl destek oluruz, merkez teşkilatındaki yapının sorunlarını nasıl çözeriz, bunu bunun için yapıyoruz. Sistemi ölçmek için. Yoksa çocukları ölçelim de puanlayalım da onu yarıştıralım diye bir derdimiz yok. Merkezi olmaması onu gösteriyor zaten."

(Sürecek)