Bakan Ersoy: "Anadolu kökenli olan ve izinsiz yurtdışına çıkarıldığı ispat edilen eserleri yüzde 100’e yakın başarıyla ülkemize getirmeyi başarıyoruz"
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Ankara Kültür Yolu Festivali kapsamında Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde açılan ‘Kaçış Yok’ sergisini ziyaret etti. sergisini ziyaret etti. Manisa’daki Bintepeler arkeolojik alanından kaçakçılık yoluyla yurt dışına çıkarıldığı tespit edilen yaklaşık 2 bin 700 yıllık kolye de sergi kapsamında ziyaretçilerle buluşuyor. Bintepeler kolyesi olarak adlandırılan eserin önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Ersoy, söz konusu kolyenin 3 Eylül tarihinde New York Başkonsolosluğuna teslim edildiğini söyleyerek, sergilenen eserlerin Amerika ve İsviçre’den getirilen ve kolluk kuvvetlerince ülke sınırları içinde yakalanan eserlerden oluştuğunu ifade etti.
“Kaçakçılıkla mücadelede en önemli silahlarımız vatandaşımızın etkin bir şekilde mücadeleye dahil olmasıyla gerçekleşiyor”
Sergi kapsamında vatandaşların farkındalığın artmasının hedeflendiğini kaydeden Ersoy, “Kaçakçılıkla mücadelede en önemli silahlarımız vatandaşımızın etkin bir şekilde mücadeleye dahil olmasıyla gerçekleşiyor. Aslında çok eser yakalandı, yurt dışından getirildi. Ama ondan çok daha fazlası da yurt içinde, sınırları içinde, Türkiye sınırları içinde, kolluk kuvvetlerimizce yakalanıyor. Bir şekilde yurt dışına kaçırılmış olanları da Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Türkiye’ye getiriyor. 2019’da kaçakçılıkla mücadele daire başkanlığı seviyesine getirildi. Hem oradaki uzman personel sayısı arttırıldı hem de rütbeleri yüksek bir haline geldi. Onların yoğun mücadelesi sayesinde ve hızlı bir şekilde de protokol sayısını arttırdık” dedi.
“Yüzde 100’e yakın başarıyla Anadolu kökenli olduğu ve izinsiz çıkarıldığı ispat edilen eserler ülkemize getirmeyi başarıyoruz”
Kaçırılan eserlerin normalde onlarca yıl süren ve milyonlarca dolar harcanarak Türkiye’ye iade edildiğini bildiren Ersoy, eserlerin artık 7-8 ay içerisinde daha az maliyetle iade edildiği bilgisini verdi. Kaçakçılıkla mücadelede önemli yolunun alıcıyı yıldırmak olduğunu kaydeden Ersoy, “Siz defineciyi yıldırmak istiyorsanız alıcıyı yıldırmanız gerekiyor. İşte bütün bu çalışmalar alıcıyı yıldırdı. Bunun sonuçları meyvelerinde ülkemiz son 7 yıldır çok ciddi bir şekilde topluyor. Buradaki eserleri 1970’li yıllarda Amerika’ya getiriliyor. Boston Güzel Sanatlar Müzesi tarafından sergileniyor. Müze etkilileri Anadolu kökenli olduğundan şüpheleniyorlar ve bize bilgi veriyorlar. Size başvurulması eseri alacağınız anlamına gelmiyor. Ya sizin eseri yakalamış olmanız, ihbar etmeniz, geri getirmesinin anlamına gelmiyor. Sizin ülke olarak bunun Anadolu kökenli olduğunu, izinsiz çıkarıldığını ispatla yükümlüsünüz. Yani ispat yükümlülüğü sizde ama işte Kaçakçılıkla Mücadelede Daire Başkanlığımız bu yolda çok etkili performans gösteriyor. Hemen hemen yüzde 100’e yakın başarıyla Anadolu kökenli olduğu ve izinsiz çıkarıldığı ispat edilip ülkemize getirmeyi başarıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Herkes biliyor ki eğer izinsiz eseri koleksiyonunuza dahil ederseniz sonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı bunun farkına varacak ve bunu ülkesine geri getirecek”
Yurt dışına kaçırılan ve Türkiye’ye iadesi sağlanan son eser olmadığını dile getiren Bakan Ersoy, “Buradaki yaptığımız farkındalık çalışmasıyla tüm dünyadaki algıyı düzeltiyoruz. Artık herkes biliyor ki eğer izinsiz bir Anadolu kökenli eseri koleksiyonunuza dahil ederseniz, eninde sonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı bunun farkına varacak ve çok büyük bir hukuk mücadelesiyle bunu ülkesine geri getirecek. Mesela antik bir mermer baş var burada. Yabancı bir koleksiyoner tarafından edinilmiş. Koleksiyoner vefat ettikten sonra çocuklarına miras kalmış. Çocukları, ‘Türk hükümeti peşimizi bırakmaz eninde sonunda bu eseri alır büyük bir hukuk mücadelesi vermek zorunda kalırız’ deyip kendileri başvuruyorlar. Biz bunun koleksiyonumuzda Anadolu kökenli olduğunu düşünüyoruz. Eğer ispatlayabiliyorsanız size vereceğiz diyorlar. Biz tabi ispatı yapıyoruz. Onlar da bize kendileri gönüllü bir şekilde iade ediyorlar. Bu tarz çok çalışma olmaya başladı. Bu da yaptığımız emeğin sonucunu aldığımızı gösteriyor. Artık protokol sayısını arttırıyoruz zaten. Ne kadar genişletebilirsek başka ülkelere de örnek oluyor. Bunun da aslında utanç verici bir şey olduğunu da kabul ettirmeniz gerekiyor dünyaya. Çünkü sonuçta çalıntı bir esere ev sahipliği yapıyorsunuz. Onu bir şekilde ülkesine geri iade edilmesi lazım. Aslında serginin amaçlarından biri de bu” diye konuştu
Türkiye’de koruma altına alınan eserlerden 51’i, 29 Eylül’e kadar Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndeki ‘Kaçış Yok’ sergisinde ziyaret edilebilecek.