Adalet Bakanı Bozdağ:
YOZGAT (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Eğer Türk milleti bir gün ay yıldızlı al bayrağı, vatanı, milleti, devleti, çocukları için ölmekten endişe eden nesillerle karşı karşıya kalırsa işte o zaman ayağımızın altında basacağımız bir vatan toprağı, altında özgürce yaşayabileceğimiz bir ay yıldızlı al bayrak ve gururla ismini ifade edeceğimiz bir devleti bulamayız." dedi.
Bozdağ, Yozgat'ta yerel basın mensuplarıyla Tarihi Hayri İnal Konağı'nda bir araya geldi. Basın mensuplarıyla sohbet eden Bozdağ daha sonra, Valilik, Belediye ve Bozok Üniversitesince Büyük Sinema Salonu'nda düzenlenen "Kaldırımlardan Sakarya'ya Necip Fazıl Sempozyumu"nun kapanış programına katıldı.
Bakan Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, Necip Fazıl’ın medeniyet pınarının sürekli akacak büyük bir çeşmesi olduğunu belirterek bu çeşmeden kana kana içmenin büyük bir bereket olacağını vurguladı.
İstiklal Marşı'nın ilk kelimesinin "Korkma" olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
"Devletin için korkmadan yaşa, milletin için korkmadan yaşa çünkü büyük medeniyetler çünkü büyük kahramanlıklar, büyük zaferler ancak cesur insanlarla inşa edilebilir, ayakta tutulabilir, korkakların olduğu yerde hiçbir şeyi inşa edemezsiniz. Eğer Türk milleti bir gün ay yıldızlı al bayrağı, vatanı, milleti, devleti, çocukları için ölmekten endişe eden nesillerle karşı karşıya kalırsa işte o zaman ayağımızın altında basacağımız bir vatan toprağı, altında özgürce yaşayabileceğimiz bir ay yıldızlı al bayrak ve gururla ismini ifade edeceğimiz bir devleti bulamayız."
- "Bu topraklar şehitlerin kanlıyla sulandığı için bizimdir"
Bozdağ, Türkiye'de terörle ve pek çok olumsuzlukla etkin bir mücadele yapıldığını anlattı. Bazılarının bu mücadele yapılırken milletin dininden, imanından, medeniyetinden kaynaklanan ana dinamikleri sürekli bombaladığını ifade eden Bozdağ, "Bu topraklar şehitlerin kanlıyla sulandığı için bizimdir. Bereketlidir, kıyamete kadar bizim kalacaksa Çanakkale’de olduğu gibi gerektiğinde gözünü kırpmadan şehadete koşabilmeyi en büyük şeref, en büyük izzet kabul eden bir nesle ihtiyacımız var." dedi.
Birilerinin milletin arasına fitne soktuğuna işaret eden Bozdağ, şunları söyledi:
"Falan niye olmuyor da filan niye olmuyor da bu oluyor? Sanki şehitler insanların istemesiyle oluyor. Yok öyle bir şey, o Rabb'imin takdiridir. Kime ne tür bir ölümü nerede nasip edeceğini Rabb'im bilir. Bugün ona, yarın bize, öbür gün size, kime nasip olacağı belli olmaz. Ama öyle bir durumla karşı karşıya kaldığımızda cennete koşarcasına cesaretle koşan bir nesil olduğu zaman Türkiye daima güçlü olacaktır. Şimdi şehitlik üzerine ve başka şehitler üzerinden bu milletin mukaddesatı uğruna ve değer verdiği şeyler uğruna mücadele azmini kırmaya çalışan çevreler var. Özellikle gençlerimizin üzerinde bunun çok büyük tesirleri var. Bunlar yoğun çalışıyorlar, başka güçlere uşaklık yapan, başka istihbaratların emrinde koşan, başka başka ihanetler içerisinde olan yapıları birtakım menfaatler üzerinden inşa etmek istiyorlar. Onlara meydan vermemek için de Akif’in ‘Korkma’ diyen sesine, bizim bu mantık, bu ruh, bu mana üzerine inşa edilecek bir geleceğe ihtiyacımız var."
- "Türkiye yeniden inşa ediliyor"
Necip Fazıl Kısakürek'e Allah'tan rahmet dileyen Bozdağ, şunları kaydetti:
"Necip Fazıl'ın hayatına baktığımızda da Akif’teki anlayışın bir başka yönünü görüyoruz. Çünkü,Türkiye yeniden inşa ediliyor. Tarihimizin, kültürümüzün, edebiyatımızın, sanatımızın, musikimizin, maneviyatımızın üzerinden adeta buldozerler geçmiş. Bize ait olan şeyleri gür sesle söyleyecek yiğitler neredeyse yok denecek kadar azalmış. Dar toplantılarda, ara yerlerde, dere yerlerde konuşanlar, meydanlarda, kürsülerde bunları ifade etme bambaşka bir noktaya gelmiş. Kompleks içinde olan aydınlar Fransız'a, Alman'a, Amerikalıya, başkasına özenmeyi aydın olmak zanneden zavallılar, Türkiye’nin her yerinde söz ve güç sahibi olmuşlar, milli olmak, yerli olmak, kendi imanından, kendi kültüründen tarihinden beslenip bunu gür sesle söylemek, söyleyenler için utanılacak bir iş, söyleyenleri de ayıplayan büyük bir güruh ortaya çıkmış. İşte Necip Fazıl’ın Allah rahmet etsin, dik duruşu bu anlamda çok ama çok önemlidir. Necip Fazıl, işte bu medeniyetin, kültürün, maneviyatın, sanatın, kim yanında nerede olursa olsun, alnı ak, başı dik, cesur, yiğit savunucu, bunu ifade edeni, bununla iftihar edeni, bununla gurur duyanıdır. Türk medeniyetinin, kültürümüzün, tarihimizin her şeyimizin objektif, doğru bir dilden doğru anlatılması konusunda onun cesareti pek çok duvarları yıkmıştır."